Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve 2/B uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.01.2003 gün ve 2002/8767-2003/151 sayılı bozma kararında özetle; "Davacı ... Yönetimince açılan kadastro tespitine itiraz davasının görev yönünden reddine dair verilen Kadastro Mahkemesinin 15.10.1992 gün ve 1991/28-117 sayılı kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesinden sonra, Yönetim tarafından temyize konu tapu iptali ve tescil davası 02.07.1996 yılında açılmıştır. Davanın devamı sırasında, yörede 1993 yılında aplikasyon ve 2/B uygulamalarına başlandığı anlaşılmaktadır....

    Uygulama kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez ve değerlendirmeye alınmaz. Kazanılmış hakların korunması ve mülkiyet hakkının zedelenmemesi için uygulama kadastrosunun amacına ve yöntemine uygun şekilde yapılması zorunludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Beldesi, ... köyü 2555 ada 3 parsel sayılı 483,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile 1976 yılında yapılan arazi kadastrosu ve 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, tapusunun iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili ve davalının elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 572 parsel sayılı 2562,69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle 1976 yılında yapılan arazi kadastrosu ile davalılar adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili ve davalıların el atmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

        Mahkeme tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan ve davanın tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilerek verilen hüküm usul ve yasaya aykırıdır.Dava, yenileme kadastrosu (22/a) tespitine itiraz ve ve tescil istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesinden kaynaklanan kadastro tespitine itiraz davalarında; Anılan yasa hükmüne göre "Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve TMK.nın 1026.maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde ikinci defa yapılan kadastro Tapu Sicil Müdürlüğü'nce resen iptal edilir....

        Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 521 parsel sayılı 1.520,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 143 ada 5 parsel numarasıyla ve 969,82 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. 2. Davacı ... vekili dava dilekçesinde, uygulama kadastrosu sırasında davacıya ait eski 521 yeni 143 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 1.520,00 m2 iken 969,82 m2 olarak belirlendiğini, buna karşın uygulama kadastrosunun usul ve yasaya uygun yapılmadığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazın uygulama kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın yüzölçümünün uygulama tespiti öncesindeki yüzölçümü olan 1.520,00 m2 olarak düzeltilmesini istemiştir. 3. Davacı vekili 21.11.2019 tarihli dilekçesinde ise, talep sonucunu taşınmazda meydana gelen 550,18 m2'lik yüzölçüm farklılığının tesis kadastrosu sırasındaki hesap hatasından kaynaklandığının tespitine yönelik ıslah ettiklerini bildirmiştir. II....

          Raporu hükme dayanak yapılan orman bilirkişilerince kesinleşen orman kadastrosu değil, taşınmazın eski tarihli belgelerdeki konumu incelenmiş ve bilimsel olmayan kişisel görüşlere yer verilerek orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Yukarıda ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, temyize konu tapu iptali ve tescil davasının açıldığı tarihte yörede yapılmış olan orman kadastrosu kesinleşmiş bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; bu çalışmaya ait harita ve tutanaklar esas alınarak inceleme ve araştırma yapmak ve sonucuna göre bir hüküm kurmaktan ibarettir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil, elatmanın önlenmesi ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı Gülizar Aksoy vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu ... Köyü 721 ve 722 parsel sayılı sırasıyla 922 m2 ve 3625 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle... adına kayıt ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların 2001 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içerisine alındığından ve orman sayılmayan yerlerden olduğundan orman kadastro komisyon kararının iptalini, ... ise, taşınmazların kesinleşen tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmışlardır....

              Hukuk Dairesinin 27.04.2009 tarih 2009/1161-1983 tarihli kararı ile “Mahkemece, tapu kaydının iptaline karar verilmiş ise de, bahsi geçen tapu kaydı mahallinde yapılan keşifte uygulanmamış, fen memuru bilirkişi tarafından davacının tescil talep ettiği yerin bu tapu kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmemiştir. Mahkemenin tapu kaydının iptali sonucuna varırken dava konusu taşınmazın tapu kapsamında kaldığı kanaatine nasıl ve ne şekilde ulaştığını anlamak dosya kapsamından mümkün olamamaktadır....

                Mahkemece, davanın kabulüne ve ...,... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile parselin orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydındaki vakıf şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... İl Özel idaresi ve Vakıflar Genel Müdürü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 15/02/2007 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu