İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebileceği, mahkemece, husumetin kime düşeceğinin tespiti yönünden dava konusu taşınmazların uygulama kadastrosu sonucu oluşan yüzölçümleri ile önceki yüzölçümleri farkının neden kaynaklandığı hususunda bir araştırma yapılmadığı, tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle eksikliğin nereden kaynaklandığı teknik bilirkişilerce belirlenmeksizin, sadece Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilmesi esas alınmak suretiyle bir karar verildiği ifade edildikten sonra, işin esasına girilerek mahallinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerine göre taşınmazların sınırlarının belirlenmesi, teknik bilirkişiden tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle eksikliğin nereden kaynaklandığını gösterir rapor tanzim edilmesinin istenilmesi, taşınmazların uygulama kadastrosu sonucu oluşan yüzölçümü ile önceki yüzölçüm farkının hesaplama yönteminden kaynaklandığının anlaşılması halinde davanın Kadastro...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi K A R A R Hüküm kurulan ... İli Merkez İlçesi ... Mahallesi eski 1549 yeni 174 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında 03.08.2017 ve 05.09.2017 tarihleri arasında askı ilanına çıkartılarak kesinleştirildiği belirtilmiş ise de dosya kapsamında askı ilan belgeleri bulunamamıştır. Kadastrosu kesinleşen taşınmazlara ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olacağından taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu nedenle askı ilan tutanaklarının İlçe Kadastro Müdürlüğünden sorulmak suretiyle getirtilerek dosya arasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/03/2022 tarih, 2018/447 Esas ve 2022/145 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekilinin 03/12/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacıların annesi Cennet Çatak'ın Muğla ili, Köyceğiz İlçesi, Akköprü Mh....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/479 KARAR NO : 2021/1012 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALANYA KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2018/89 2020/42 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : Taraflar arasındaki Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....
Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman İdaresinin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli...
Hukuk Dairesi, ESAS NO : 2020/2212 KARAR NO : 2020/5903 ) 3- İleri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesince toplanan deliller, yapılan keşif, teknik bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre istinafa konu edilen taşınmazların incelenmesi neticesinde; Öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, çekişmeli taşınmaza ait tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, ölçü değerleri, hesap cetveli ve ölçü krokileri, pafta ve ekleri, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar;...
Davacı tarafın davasını Uygulama kadastro sonuçlarının askı ilan süresi içerisinde açtığı değerlendirilerek, uygulama kadastrosuna itiraz talepleri yönünden; mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan 08/06/2021 havale tarihli ana rapor ve 26/07/2021 tarihli ek rapordan, taşınmazların kadastro tespit tarihi olan 1986 yılına yakın tarihli 1985 yılı hava fotoğrafı ve 2012 yılı ortofoto haritalarının çakıştırılması neticesinde, kadastro paftasının zemindeki sınırlarının uyumlu olduğu, uygulama kadastrosu sonucu düzenlenen pafta ile arazi kadastrosu sonucu düzenlenen paftanın bire bir aynı olduğu, ilk tesis kadastrosunda sınırlandırma, tersimat ve ölçü hatasına rastlanılmadığı, dava konusu parsellerin kadastrosunun fotogrametrik yöntemle yapıldığı, alan hesaplarının planimetre ile yapıldığı, parsellerde meydana gelen alan farklılığının ilk tesis kadastrosu esnasında yapılan hesaplamadan kaynaklandığını, bu nedenle uygulama çalışmasının yönetmeliğe uygun olarak yapıldığının tespit edildiğinin...
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, ilgilileri tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilir: Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilir....
Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....