Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez ve değerlendirmeye alınmaz. Kazanılmış hakların korunması ve mülkiyet hakkının zedelenmemesi için uygulama kadastrosunun amacına ve yöntemine uygun şekilde yapılması zorunludur....

    Mahallinde yapılan keşifler sonucunda aldırılan teknik bilirkişinin 22.05.2015 tarihli raporunda, davacı adına kayıtlı taşınmazın tesis kadastrosu sınırları, uygulama kadastrosu sınırları ile davacının zemindeki kullanım sınırlarının neresi olduğu gösterilmiş; 17.12.2018 tarihli teknik bilirkişi raporunda ise, dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu sınırları ile uygulama kadastrosu sınırlarının çakışmadığı, davacının zemindeki kullanım sınırları ile uygulama kadastrosu sınırları aynı olup, dosya arasında bulunan hava fotoğraflarından da bu hususun anlaşıldığı, davacı adına kayıtlı taşınmazın tesis kadastrosu sınırları içerisinde kalan bir bölümünün zeminde kullanılmayan hali alanda kaldığı belirtilmiştir....

      Ayrıca Hükme esas alınan Harita Mühendisi Bilirkişi' nin düzenlemiş olduğu 3.6.2014 tarihli raporda uygulama kadastrosu sonucu yapılan düzeltmenin doğru olduğu belirtilmiş ise de uygulama kadastrosu davacıya ait 105 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosunda belirlenen yüzölçümü ile uygulama kadastrosu sonucu belirlenen yüzölçüm arasındaki farkın 4309,29 metrekare olduğu belirlendiği halde, Harita Mühendisince düzenlenen raporda ise 105 ada 10 parselin yüzölçümünün yapılan uygulama kadastrosu sonucu, tesis kadastrosunda tespit edilen yüzölçümüne nazaran 5479,85 metrekare azaldığı belirlendiği, dolayısıyla uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yüzölçümünde meydana gelen azalış miktarı ile fen bilirkişisi raporunda tespit edilen azalış miktar arasında da farklılık bulunduğu halde, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuş olması da doğru değildir....

        Somut olayda Mahkemece, çekişmeli taşınmaza ait tesis kadastro paftası, tesis kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokisi, kadastro paftasının oluşumuna esas ölçü çizelgesi ve hesap cetveli dosya arasına getirtilmemiş; tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftanın ortofoto üzerinde çakıştırılması suretiyle harita mühendisi bilirkişiden rapor alınmamış, tesis kadastrosu sırasında tersimat hatası yapıldığından bahisle uygulama kadastrosu yapıldığı halde gerçekten tesis kadastrosu sırasında tersimat hatası olup olmadığını var ise nedenlerini denetlemek bakımından son derece yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....

          İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

            İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

              İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

                Dosya kapsamından, uygulama kadastrosunda, kullanım kadastrosu sırasında üretilen koordinat değerlerinin esas alındığı, kullanım kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, çalışmanın usule uygun olduğu ancak kullanım kadastrosu sırasında hesap hatası nedeniyle taşınmazların yüzölçümlerinin farklı yazıldığı, gerçek yüzölçümlerinin uygulama kadastrosu ile belirlendiği şekilde olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile tarafların 2924 sayılı Yasa'ya göre satın aldıkları parsel sınırları ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan parsel sınırları aynıdır. Ancak tarafların fiilen zeminde kullandıkları sınırlar farklı olup uyuşmazlık da bu noktada toplanmaktadır. Uzman teknik bilirkişinin raporuna ekli krokiye göre, tarafların ve yerel bilirkişilerin göstermiş oldukları sınırlar birbirinden farklı olup, müşterek bir sınır gösterememişlerdir. Bu durumda taraflar arasındaki ihtilafın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

                  Uygulama kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez ve değerlendirmeye alınmaz....

                    Uygulama (Yenileme) kadastrosu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin istisnası olmadığı gibi, mülkiyet ihtilaflarının idari işlemle ortadan kaldırılması gibi bir amaca da sahip değildir. Bu nedenlerle, uygulama (Yenileme) kadastrosu sırasında mülkiyet ihtilafları gündeme getirilemez ve değerlendirmeye alınmaz. Kazanılmış hakların korunması ve mülkiyet hakkının zedelenmemesi için uygulama kadastrosunun amacına ve yöntemine uygun şekilde yapılması zorunludur....

                      UYAP Entegrasyonu