"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte nüfus cüzdanı kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet (Uyarlama) Temyize konu hükmün uyarlama yargılamasına ilişkin bulunması ve Mahkemece temyiz incelemesine olanak tanıyacak şekilde gerekçe yazılmış olması karşısında, tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. 5252 sayılı Kanun‘un 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, lehe olan Kanun‘un belirlenmesi için yapılan uyarlama yargılamasında; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun lehe olarak kabul edilmesi halinde, bu Kanun‘a göre yeni bir hüküm kurulması, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu‘na göre kesinleşen önceki hükmün hükümlü lehine olduğunun anlaşılması halinde ise, uyarlama talebinin reddi ile önceki hükmün aynen infazına karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, lehe kabul edilen...
TÜRK MİLLETİ ADINA CEZA GENEL KURULU KARARI Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar; 1- Uyarlama isteminin reddine ilişkin kararın hüküm niteliğinde bulunup bulunmadığı, 2- Şartla salıverilen hükümlüler yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılamayacağı, Noktalarında toplanmaktadır. 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Daire kararlarında vurgulandığı üzere, 5252 sayılı Yasanın 9. maddesinde, uyarlama yapılması suretiyle verilen hükümlere karşı başvurulabilecek yasayolu belirtilmemiş olup, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 267. maddesinde itiraza tabi kararlar “ “Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararları” ” şeklinde belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Uyarlama isteminin reddi ile önceki hükmün aynen infazı Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümlünün, Asliye Ceza Mahkemesinin 1992/202 Esas, 1992/322 Karar sayılı hükmüyle, hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK'nın 491/4-son maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verildiği, bu Kararın 29.05.1992 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, infaz aşamasında Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığının 16.01.2013 tarihli yazısı ile hükümlü hakkında uyarlama isteminde bulunulduğu, Asliye Ceza Mahkemesinin 18.03.2013 tarihli, 1992/202 esas sayılı ek kararıyla uyarlama isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla; Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 17.05.2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı gibi, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Yasanın 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin...
Davalı uyarlama sebeplerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının uyarlama koşullarını gerektiren sebepleri bildirmediği, günümüzün güç ekonomik şartlarının uyarlama için sebep teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-HUMK'nun 76. maddesi uyarınca maddi vakıaları bildirme görevi taraflara, olayın hukuki nitelendirmesini yapma ve uygulanacak kanun maddesini bularak olaya uygulama yetkisi mahkemeye aittir.Davacı dava dilekçesinde, kiralanan taşınmaz için ödediği kira bedelinin emsallerine göre çok yüksek olduğunu, günün ekonomik koşulları karşısında belirlenen kira bedelini ödemesinin mümkün olmadığını belirterek uyarlama talebinde bulunmuş mahkemecede davacının uyalama talebinde bulunduğu kabul edilmiştir. Davacı bu şekilde uyarlama talebine gerekçe olara ekonomik koşulları da ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni" Hükümlü ... hakkında uyarlama yargılaması sonucunda ... 3....
Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu bozmaya uyularak kurulan hükümde uyarlama isteminin reddine dair hükümlerde düzeltme nedeni dışında kanuna aykırı cihet görülmediğinden, hükümlü müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan uyarlama isteminin reddine dair kurulan hüküm yönünden; 18/05/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5349 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası gereği, kesinleşmiş ilamın hüküm fıkrasındaki "ağır para cezası" ibaresinin "adli para cezası" olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle CMUK.nun 322 maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak DÜZELTİLEN hüküm ile öldürme suçundan uyarlama isteminin reddine dair kuurlan ve kısmen...
Davalı vekili, 1994 yılı Nisan ayındaki devalüasyon sonucu dövizdeki aşırı yükseliş nedeniyle müvekkilinin uyarlama davası açtığını, hal böyle iken davacı tarafından icra takibi yapılarak dersdest olan davanın gözardı edildiğini, uyarlama davası devam ederken ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacı ile davalı arasında dövize endeksli konut kredisi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden, davalının kullandırılan kredi şartlarına uymaması sebebiyle hesabın kat edilerek davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu, davalı tarafından 25.04.1994 tarihinde açılan ve kesinleşen uyarlama davası sonucunda taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde kalan borcun 25.06.2004 tarihi itibari ile 4.092.69....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ :Kasten öldürme HÜKÜM :Uyarlama isteminin reddine, hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen 23 yıl 4 ay 1 gün ağır hapis cezasının 5252 sayılı Kanun'un 6/1. maddesi nazara alınarak 23 yıl 4 ay 1 gün hapis olarak aynen infazına. TÜRK MİLLETİ ADINA Hükümlü ... hakkında ilk derece mahkemesi tarafından verilen hüküm ceza miktarı itibariyle re’sen temyize tabi olduğu gibi hükümlü müdafii tarafından da temyiz edilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda; Gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.04.2009 tarihli, 2008/1-261 Esas, 2009/97 Karar sayılı kararına göre; mahkûmiyet hükmünde değişiklik (uyarlama) yargılamasında yeni yasanın lehe sonuç doğurduğu saptandığında sonraki yasaya göre uygulama yapılması, aksi saptandığında ise önceki hükümde değişikliğe yer olmadığına, başka bir deyişle uyarlama davasının reddine karar verilmesi gerekir....
Ceza Dairesince onanmak suretiyle kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak maktul Ali'ye yönelik kasten öldürme ve mağdur Ali'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçları yönünden yapılan uyarlama sonucu kurulan hükümler ile maktul İbrahim'e yönelik kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçları yönünden uyarlama talebinin reddine dair kurulan hükümlerde; 1)Denetime olanak sağlanması bakımından uyarlamaya konu dava dosyasının aslının veya onaylı suretinin dosya içine konulması yerine, karar suretine dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 tarih 2008/1-89-158 sayılı Kararında da açıklandığı üzere uyarlama yargılaması sonucu kurulacak mahkumiyet hükmünün gerekçesinde, 5271 sayılı CMK'nun 230. maddesine uygun olarak, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi ve bunun nitelendirilmesinin yapılması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira tespiti (Uyarlama) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira tespiti (uyarlama) davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine,hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....