Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı tarafın tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği, davanın mahiyeti gereği yargılama gerektiği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan hususlarda tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    tedbir tarihinden itibaren kaldırılması gerektiğini, dava dilekçelerinde, davanın uzaması karşısında müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi açısından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, bunun üzerine 05.12.2018 tarihli tensip tutanağının 13 nolu ara kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir şerhinin 06.12.2018 tarihinde tapuya işlendiğini, yani bu tarihten sonra ihtiyati tedbir kararının bu üçüncü kişiler için de alenilik oluşturduğunu, bilindiği gibi TMK m. 1020'de "tapu sicilinin açıklığı ilkesi" düzenlendiğini, bu ilkeye göre sonradan konulan şerh sahiplerinin daha önce konulan şerhi gördüklerinin kabul edildiğinin, taşınmazın kaydına, 06.12.2018 tarihinden sonra (tedbir tarihinden sonra) 31 adet haciz şerhi işlendiğini, ancak 06.12.2018 tarihinde işlenen ihtiyati tedbir kararı bu tarihten sonra üçüncü kişiler için de alenilik oluşturacağından, bu tarihten sonraki haciz şerhlerinin haciz alacaklıları...

    Madde gerekçesinde de açıkça ifade edildiği üzere “ihtiyatî tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz” ya da “ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir” gibi kavramlardan uzak durulması ve bu kavramların kullanılması hâlinde talepte bulunandan, ihtiyatî tedbir mi yoksa ihtiyatî haciz mi istediği konusunda talebini somutlaştırması istenmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(7)9- 1796 Esas 2021/607 Karar sayılı ilamı) HMK’nın 341/1- b maddesinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar bakımından istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiş olup tarafların gıyabında ara karar ile tedbir talebi kabul edilmekle söz konusu karara karşı kararı veren mahkemeye HMK’nın 394. maddesine itiraz yolu açıktır....

    Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....

    İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN : VEKİLİ KARŞI TARAF TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir Taraflar arasında görülen Ankara 2....

      İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN : VEKİLİ : KARŞI TARAF : VEKİLİ : TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/12/2022 tarih ve 2022/473 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen ......

        Mahkemece, HMK’nın m.390/3 hükmü uyarınca tedbir talebinde bulunanın ihtiyati tedbir sebebini ve türünü belirterek davanın esası bakımından haklı olduğunu, yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, yapılan incelemede aleyhine tedbir istenen tarafın tüm uyarılarına rağmen ihtiyati tedbir isteyen şirketin edimlerini yerine getirmediği, bu kapsamda ihalenin feshedilerek yeni bir ihale yapıldığı ve hizmet alımına devam edildiği, dolayısıyla ihtiyati tedbir istenen konunun Hastane Yönetimi tarafından ihalenin feshine karar verilmiş olması nedeniyle tedbir kararı ile çözülebilecek bir uyuşmazlık olmaktan çıktığı, ileride açılması muhtemel bir davanın esası hakkında verilecek bir karar ile çözülerek uyuşmazlığın tedbir yoluyla hallinin olanaklı bulunmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....

          HD'nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, yasanın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, "uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine" karar verilmiştir. Davanın talep sonucu ariyetlerin iade ve teslimine ilişkin olup, dava dilekçesindeki talep sonucu teşkil etmektedir....

            İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı da gözetilerek, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

            Hal böyle olunca, mahkemece davacının ihtiyati tedbir talep ettiği taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat ve menkul malların delil tespitine ilişkin bilirkişi raporu ile kayıt altına alındığı, davacının anılan mallara ilişkin ihtiyati tedbir talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu