tebligat gönderilmesi yerine sanığın ikamet adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat gönderildiği ve yapılan tebligat işleminin usulüne uygun olmadığı, sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkında henüz ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleşmeden şikayetçi vekilince 19/10/2015 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle, sanık hakkında açılan davanın CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşmesine” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca sanık...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu aleyhine takibin 01/12/2020 tarihinde başlatıldığı, Bakırköy/Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün dosyamıza bildirmiş olduğu 02/03/2021 tarihli müzekkeresinden davacı borçlu T1 08/11/2020 tarihinden bu yana kurumlarında tutuklu olarak bulunduğu, Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 28/1. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun 19. maddesine göre tebliğ işleminin cezaevi idaresi aracı kılınmak suretiyle yapılması gerekirken mernis adresine göre işlem yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davaya konu takibin ilamsız takip olduğu, İİK.nın 62. maddesine göre borca ve yetkiye ilişkin itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekirken icra mahkemesine yapılamasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile Mersin 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
onaylı örneklerinin bulunup bulunmadığı sorulup, varsa denetime imkan verecek şekilde dosyaya eklenmesi ile sanık müdafiine gerekçeli kararın tebliğine dair usulüne uygun yapılan tebligat varsa bu tebligat parçasının dosyaya eklennmesi, bulunamaması halinde gerekçeli kararın sanık müdafiine tebliğinin sağlanmasından sonra iade edilmek üzere mahalline gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmü sanığın soruşturma aşamasında bildirdiği adresine tebliğe çıkartıldığı, muhatabın adreste tanınmadığı belirtilerek iade edilmesi üzerine aynı adreste Tebligat Kanunu 35 maddeye göre tebliğ yapıldığı ancak sanığın mernis adresinin araştırıldığına ilişkin dosyada belge bulunmadığı bu nedenle yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğunun kabulü ile temyiz talebinin reddine ilişkin 18.03.2013 tarih ve 2012/28esas – 2012/296karar sayılı ek kararın kaldırılarak yapılan incelemede; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazı ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile buna bağlı olarak da imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TK'nın 21/1-2., Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi, İİK'nın 82/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir." Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz....
in müşteri hesaplarında yaptığı usülsüz işlemler ile zimmet eylemi gerçekleştirdiğini, davacının göndermiş olduğu EFT tutarı olan 24.475,00 TL'den ... tarafından çekilen 23.100 TL'nin mahsubu ile kalan 1.375 TL'nin, davacının taşıt kredisi borcu sebebi ile davacı hesabına aktarıldığını, ...'in davacının hesabından 23.100,00 TL çektikten sonra, davacının hesabını kontrol ederek muhtelif tarihlerde 18 ayrı işlem ile davacı hesabına toplam 26.589,00 TL ödemede bulunduğunu, bu sebeple davacının zararının sözkonusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı bankanın .......