İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ödeme emri tebligatının usulüne uygun olması sebebiyle haciz kaldırma talebinin reddine, yetki itirazının süre yönünden reddine, faize yönelik itirazının süre yönünden reddine, zaman aşımı şikayetinin reddine karar verilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketten olan alacağının tahsili için yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin sonuçsuz kalması üzerine takibin iflas yolu ile adi takibe çevrildiğini, iflas ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirketin ödeme emrine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın kaldırılmasını davalı şirketin iflasını talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle davacının usulsüz tebligat şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı tarafından aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte, takibe konu belge suretlerinin ödeme emri ile birlikte gönderilmediğini ve borcun sebebinin gösterilmediğini ileri sürerek İİK 58. ve 61. maddelerine aykırı olarak düzenlenen ödeme emrinin iptalini talep etmiş ise de; Davacının İİK'nın 58, 60 ve 61. maddelerine aykırılık nedenine dayalı şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren yedi günlük yasal sürede ileri sürülmelidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/4578 esas sayılı dosyasına ilamsız icra takibine gidildiği, davacı şirketin ödeme emrini usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde, muhatap iş takibinde olduğundan bahisle daimi çalışan ehil ve yetkili olduğunu beyan eden Gamze Parlakay'a ödeme emrinin tebliğ ediliği, dava dilekçesi içeriği ve davalı tarafın da cevap dilekçesindeki beyanından anlaşılacağı üzere tebligatı alan Gamze Parlakay'ın davacı şirketin çalışanı olmadığı, şirketin bulunduğu bina çalışanı olduğu, bu nedenle davacı şirket adına tebligatı almaya yetkili olmadığından, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp, ayrıca davalı taraf da cevap dilekçesi vererek ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini iddia ettiğinden ve davanın reddini istediğinden, açılan davaya karşı koyan davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi de...
Davacı/borçlular vekilinin, takip dosyasından vekile yapılan icra emri tebliği üzerine eldeki başvuruyu yaptığı anlaşılmaktadır. Kural olarak alacaklının talebi üzerine takibin türüne göre borçluya ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği, icra veya ödeme emri tebliğine bağlı, süreye tabi şikayet ve itirazlar bakımından borçluya yeniden itiraz hakkı tanır ise de; borçlunun ilk ödeme veya icra emri tebliği üzerine icra mahkemesine şikayet ve itiraz konusu yaptığı hususlar bakımından, ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunması derdestlik teşkil eder. Nitekim bu hususlar Hukuk Genel Kurulu'nun 16/04/2019 tarih, 2017/12- 363 esas ve 2019/462 karar sayılı ilamında belirtilmiştir. Somut olayda da; Dairemizce UYAP üzerinden incelenen ve lüzümlu evrakları dosya arasına alınan İstanbul 24....
Borçluya, takibin kesinleşmesinden sonra çıkartılan yenileme emri, takibin kesinleşmesinden önceki sebeplere dayalı olarak yeni bir itiraz hakkı vermez. Borçlu ödeme emri tebliğine karşı şikayette bulunmuş ise de, ödeme emrinin 28/11/2005 tarihinde tebliğ edildiği, 18/01/2006 tarihinde ise menkul haczi yapıldığı ve menkul haczi sırasında borçlunun bizzat hazır bulunduğu görülmekle, ödeme emri tebligatı usulsüz olsa dahi borçlunun tebligattan en geç 18.01.2006 tarihinde haberdar olduğu, öğrenme tarihi itibariyle de süresi içerisinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, ödeme emri tebligatnın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, İİK.'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayetinin kabulü halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin talikine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....
aralık 2013 te yaptıktan sonra 15 mart 2017 tarhine kadar işlem yapmayarak takip yolunu değiştirdiğini, zamanaşımına uğramış takip üzerinden iflas ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, borçlulardan süha salan iflasa tabi şahıslardan olmadığı halde kendisine ödme emri gönderilmesinin de usul olduğunu, bu nedenlerle dava dilekçesi ile iflas ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiklerinin tespiti ile dava dilekçesinin ve iflas ödeme emrinin 28.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulüne, İcra dairesine yapılan itiraz ve şikayet nedenleri ile iflas davasının reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
da usulsüz olduğunun açık olduğunu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi karşısında ölü kişiye yapılan tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesinin mümkün olmadığından ödeme emrinin iptali gerekeceğini kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden yenileme işleminin iptali şikayeti hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davada; ... 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/936 KARAR NO : 2021/191 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2017 NUMARASI : 2017/146 ESAS, 2017/243 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/146 Esas, 2017/243 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2017/2740 Esas sayılı dosyasıyla yürütülen takip kapsamında müvekkiline ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten 14/09/2017 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin sol tarafında dosya hesap özeti bulunmasının ve dayanak belgelerin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmemesinin ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini bildirerek şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, 02/09/2021 tarihinde icra dosyasına itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün 03/09/2021 tarihli kararı ile itirazlarını reddettiğini, bu kararın kaldırılması gerektiğini, ödeme emrinin muhtara tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müdürlükçe usulüne uygun bir tebliğ işlemi yapılmadan TK21/2.maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin kapısına ayrıca 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmadığını, müvekkilinin icra takibinden diğer takip borçlusu Cemal İzol'a ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduklarını, bu nedenle öğrenme tarihinin 02/09/2021 olarak kabulü gerektiğini, icra dosyasına yapmış oldukları itirazın süresinde olduğunu söyleyerek ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespiti ile icra dosyasına vaki itirazın reddine dair 03/09/2021 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir....