nun 21.maddesi gereğince muhtara teslim edildiğini, T2 gönderilen örnek 10 ödeme emri 13/06/2019 tarihinde evinde bulunmaması üzerine çarşıya gittiği belirtilerek ve Yakup Sayılan'ın beyanı üzerine tebliğ evrakının TK'nun 21.maddesi gereğince muhtara teslim edildiğini, Abdullah Hüdaverdi'ye gönderilen örnek 10 ödeme emri 11/06/2019 tarihinde evinde bulunmaması üzerine Edirne'ye gittiği belirtilerek ve Bahadır Karanfil'in beyanı üzerine tebliğ evrakının TK'nun 21.maddesi gereğince muhtara teslim edildiğini, ödeme emri tebligatlarının baştan sona usulsüz olduğunu, tavziat saatlerinde evde bulunmayan muhatapların ne zaman eve döneceğinin araştırılmadığını ve beyanı alınan kişilerin isiminin belirtilmiş ise de bu kişilerin sıfatının belirtilmediğini, yine beyanı veren komşunun imzadan imtina ettiğinin tebliğ mazbatasından anlaşılmadığını, bu şekilde yapılan tebligatlarda kişilerin tevzat saatinden sora dönüp dönmeyeceği hususunun tebliğ mazbatasında tespit ve tevsik edilmediğini, bu durumda...
Somut olayda; ödeme emri TK 21/1. Maddesine göre 12/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup tebliğ mazbatasına borçlunun çarşıya gittiği yazılmıştır. Borçlunun 19/01/2022 ile 06/03/2022 tarihleri arasında yurtdışında bulunduğu sabit olduğundan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Tebligatın usulsüz olması nedeniyle mahkemece davanın gecikmiş itiraz olarak nitelendirmesi hatalıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri müvekkilinin bilinen en son adresine tebliğ edilmek yerine, daha önce dört defa iade dönen adrese usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bu durum, başlı başına Tebligat Kanunu’ nun 10/1 madde hükmüne aykırı olduğunu, takip talebi ile ödeme emri, İİK’ nın 58 ve 60. madde hükümlerinde anılan kanuni unsurları taşımadığını, mahkemece usul ve yasaya uygun olmayan takip talebi ile ödeme emri hakkında hiçbir denetim yapılmaksızın, sadece tebliğ tarihinden yola çıkılarak şikâyetin reddine karar verildiğini, ne takip talebinde ne de ödeme emrinde faizin miktarına yer verilmediğini, faiz miktarının rakamsal olarak yazılmaması, başlı başına İİK’nun 58/3 kuralına ters düştüğünü, takip dayanağı olarak ibraz edilen belgede, herhangi bir icra takibine dayanak olabilecek hiçbir veri yer almadığını, mahkemece, takip talebi ve ödeme emrinin içeriği hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını...
Noterliğine ait 34809 yevmiye numaralı vekaletnamede de alacaklının kendi adresini tebligat yapılan adres olarak gösterdiği anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava ve istinaf talep dilekçelerini tekrarla, davacı ile tebliğ olunan kişinin aynı konutta oturmadığı, tebliğin usulsüz olduğu iddiasını beyan etti. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emri tebliğinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu 16. madde ile Tebligat Tüzüğü 22. Madde 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/838 Esas sayılı dosyası nedeniyle haberdar olduğunu, icra dosyasında yapılan ödeme emri tebligatının bonoda müvekkilin adresi olarak yer alan adrese değil, mernis adresine TK 10.maddeye aykırı olarak çıkartıldığını, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, alacaklıya sadece 275,00 USD uçak bileti borcu bulunduğunu, karşılığında takip konusu senedin alındığını, daha sonra bu bedelin ödendiğini ancak davalı tarafından senedin iade edilmediğini ve senedin 275,00 USD yazılarak takibe konulduğunu belirterek davanın kabulüne, ödeme emri tebligatını usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak belirlenmesine borca itirazın kabulüne, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edildiği, ayrıca icra müdürlüğüne yaptıkları itirazın reddine ilişkin kararın iptaliyle birlikte konulan hacizlerin kaldırılmasının ve müvekkili lehine tazminata hükmedilmesinin de talep edildiği, ilk derece mahkemesince sadece usulsüz tebligat şikayeti yönünden değerlendirme yapılıp karar verildiği, diğer taleplerle ilgili değerlendirme yapılmadığı, bu taleplerle ilgili hüküm kurulmadığı, yine usulsüz tebligatla ilgili şikayet değerlendirilirken davacının ödeme emri tebliğ tarihindeki mernis adresine göre değerlendirme yapılması gerekirken, güncel mernis adresine göre değerlendirme yapıldığı, ayrıca ödeme emri tebligatı aynı konutta oturan davacının babasına tebliğ edilmiş olması sebebiyle ve davacı tarafça da davacı borçlunun babasıyla aynı konutta birlikte ikamet etmediği...
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmesinden sonra, borçlunun ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetinin kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltildiğini ve takibin durdurulduğunu ileri sürerek alacaklıya ödenen paranın taraflarına iadesinin reddine ilişkin müdürlük kararının iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin...
Hukuk Dairesinin 25.03.2019 tarih, 2018/2003 esas, 2019/590 karar sayılı ilamı.) davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik davasının süreaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacı borçluya ödeme emri 15.09.2019 tarihinde tebliğ edildiğinden borçlunun imzaya itirazının yasal beş günlük süre geçtikten sonra mahkememize yapılmış olduğu anlaşıldığından açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine" karar verildiği görülmüştür....
ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....