İptali istenen itiraza yönelik olarak ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla İzmir 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/567 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti talep edilmiş ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda 07/12/2021 tarihli karar ile ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 07.04.2006 tarihinde davalı......'...
maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....
Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür....
Hukuk Dairesinin 29.....2017 tarih ve 2017/1510 E.-2017/2423 K. sayılı kararı ile;ödeme emri tebliğatının usulsüz olduğu ve borçlunun usule aykırı tebliği ögrenme tarihi olarak beyan ettiği 03.....2016 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03.....2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. Borçlu, bir taraftan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürerken, bir taraftan da usulsüz olduğunu ileri sürdüğü tebligatı öğrendiği tarihten itibaren (...) gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunmalıdır. Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde, usulsüz olduğunu ileri sürdüğü ödeme emri tebliğini ıttıla tarihinin 03.....2016 olduğunu belirtmiş olup, buna göre ........2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, İİK’nun .../.... maddesinde öngörülen yasal ... günlük süreden sonradır. Bu durumda, ......
e tebliğ edilmeksizin borçlu şirkete tebliğ edildiğini, bu durumun Tebligat Kanunundaki emredici hükümlere aykırı olduğunu, zira vekile tebliğin zorunlu olduğunu, doktrinde de belirtildiği üzere usulsüz olarak tebliğ edilen icra emri İİK md. 37 ve md. 177/4'ün hüküm ve sonuçlarını doğurmayacağından, iflas için gerekli sebebin oluşmayacağı ve borçlunun iflasının istenilmesi de mümkün olmayacağını (Rüzgaresen, Cumhur; "İflâs Sebepleri", Ankara, 2011, s. 178), icra emri tebliği usulsüz olduğundan ödeme ve mal beyanında bulunmak için gerekli sürelerin geçtiğinden söz edilemeyeceği ve iflas kararı verilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır....
İkinci kez ödeme emri çıkarılmış olması halinde buna da itiraz edilmesi mümkün ise de ilk ödeme emrinin kesinleşmiş olması halinde ikinci kez ödeme emri çıkarılmış olması gereksiz olduğu gibi buna itiraz edilebileceğinden de söz edilemeyecektir. Somut olayda alacaklı tarafça yapılan hacizli malların satılması başvurusu, geçerli bir ödeme emri tebliği olmadığı gerekçesiyle reddedildiği için alacaklı ikinci bir ödeme emri çıkartmış, bunun tebliği üzerine de borçlu tarafından bu dosyadaki başvuru yapılmıştır. Alacaklı birinci ödeme emri tebliğinin geçerli olmadığı yönündeki gerekçe içeren icra müdürlüğü işlemi nedeniyle ikinci kez ödeme emri tebliğ ettirmiş olduğundan, borçlu tarafın ikinci kez ödeme emri tebliği üzerine bu dosyadaki başvuruyu yapmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Çünkü ilk başvurusundan sonuç alıp alamayacağını o tarihte bilebilecek durumda değildir....
nın tahsili için davacı borçlu kiracısı aleyhine haciz ve tahliye talepli olarak adi kiraya özgü icra takibine başladığı, davalı borçluya ödeme emrinin 31/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, takibin şeklen kesinleşmesi üzerine haciz aşamasına geçildiği, ancak dosyada kayden veya fiili haciz yapıldığına dair bir kayıt bulunmadığı, davacı borçlu tarafından ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin 12/10/2016 tarihinde şikayet davası açıldığı, İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 15/01/2018 gün ve ... esas, .... sayılı kararı ile şikayet kabul edilerek ödeme emrinin davacı borçluya 11/10/2016 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine karar verildiği, alacaklının yaptığı istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 25/10/2019 gün ve ... esas, .... sayılı kararı ile reddedildiği ve 06/05/2020 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 05.11.2009 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz1üğünü ileri sürerek, ödeme emri tebligatının ve ödeme emrinin iptali ile yapılan haciz ve icra işlemlerinin kaldırılmasını talep etmektedir. Borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı görülmektedir....