WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra MahkemesiTARİHİ : 20/04/2006NUMARASI : 2006/246-250 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 sayılı kanunun 32. maddesinde; (Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ  tarihi addolunur.) Görüldüğü üzere, tebligatın usulsüz olarak yapılması halinde, tebliğ işlemi mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Borçlunun tebligatın usulsüzlüğünü şikayet etmesi halinde mahkemece tebliğ işleminden muhatabın haberdar olduğu gün belirlenmeli ve tebliğ tarihi öğrenme tarihi olarak düzeltilmelidir. (HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 E. 1991/344 K.) Mahkemece yukarıdaki ilkeler ışığında şikayetçi borçlu ...................'...

    Şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, mahkemenin haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair kabulü yerinde ise de; şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi de yok hükmünde olduğundan ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin şikayetçi tarafından bildirilen ıttıla tarihine göre düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

      Dava, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına yöneliktir. Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın İİK 16/1 maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebliğ işlemine yönelik olarak icra mahkemesine şikayette bulunması gerekir. Aksi halde tebliğ işlemi kesinleşir. Davacılar ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunmuş iseler de İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesinde 2018/804 Esas sayılı dosyasıyla açılan aynı takibe ilişkin tahliye davasında dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde 07/02/2019 tarihinde tebliği üzerine takipten haberdar oldukları, ardından mahkemece verilen tahliye talebinin kabulüne dair kararın Gülendam Özdemir'e 21/05/2019 tarihinde bizzat, Şükrü Özdemir'e ise 27/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla yasal süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, karar verilmiştir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarihli, 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) Somut olayda, davacının Atatürk Cad., ... Ağrı adresine çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine davacının 100. Yıl Mah., ......

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle , müvekkili firma hakkındaki takibin, tesadüfen e devlet üzerinden öğrenildiğini , icra dosyasına vekaletname sunulduğunu , icra dosyasında uyap kaydının, vekaletname sunum tarihinde yapılmadığından usulsüz tebligata ve dosyanın içeriğine ıttıla kesbedilemediğini ,içeriğine vakıf olamadıkları bir dosyada itiraz ve şikayet hakkının kullanılmasının beklenemeyeceğini ,bu nedenlerle, uyap kaydının yapılmasından iki gün sonra açtıkları davanın süresinde olduğunu ,öte yandan; Tebligat Tüzüğü m.51; "Muhatabın tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihidir. Muhatap, usulsüz tebligatı öğrenmemiş ise tebligat yapılmamış sayılır." şeklinde olduğunu , usulsüz tebliğ işleminin uyap kaydı ile öğrenildiğini ,davanın süresinde olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

      İcra Dairesi 2021/5371 sayılı takip dosyası ile başlatılmış olan icra takip dosyasından kiracıya ödeme emri gönderildiğini ve kiracının söz konusu ödeme emrine kanuni süresi içinde icra emrine itiraz etmediğini ve iş bu davaya gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, borçlunun dava dilekçesince "usulsüz yapılan tebligat talebiyle ödeme emrinin iptaline,tebligatın usulsüzlüğünbe ilişkin talebin kabul görmemesi halinde ise gecikmiş itirazın kabulüne" karar verilmesini talep etmiş olup, söz konusu talebin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak borçlu vekiline tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. İstanbul 24....

      in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        Davalı borçlu şirket temsilcisi tarafından 24.08.2012 günlü dilekçe ile 05.06.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu ileri sürerek usulsüz tebligatın iptaline karar verilmesini, itiraz üzerine de icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini istemiş olup davalının şikayet dilekçesinin harçlandırılmak suretiyle ayrı bir esasa kaydedilip usulsüz tebligatın düzeltilmesine ilişkin bu şikayet sonuca bağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          GEREKÇE: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte borçlu vekili tarafından hem kıymet takdirine itiraz edilmiş hem de taşınmaz ihalesinin feshi talep edilmiş hem de satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek tebliğ tarihinin 09/06/2021 olarak kabulü talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi üzerine şikayetçi/borçlu ve davalı/ihale alıcısı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu