Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: : Bursa 11 icra müdürlüğünün 2021/11630 esas sayılı dosyada gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini müvekkilinin ödeme emrini 12/01/2022 tarihinde öğrendiğini, ve takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce 17/01/2022 tarihli karar ile de, borca itiraz taleplerinin reddine karar verilerek haciz yapıldığını, takibin örneği icra dosyasına sunulmayan bir idari para cezası belgesi ve bunun rücuuna dayandığı iddiası olduğunu, icra dairesince kabul edilmemesinin hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olduğundan süresiz şikayet sebebi olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin tevziat saatinden sonra adresi dönüp dönmeyeceği araştırılmaksızın yapıldığından usulsüz olduğunun tespiti tebliğ tarihinin 12/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine hacizlerin kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı verilmesine karar verilmesini istinaf etmiştir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 27.02.2020 tarihinde TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili Av. Aybike Yılmaz tarafından dosyaya 20.08.2020 tarihinde ve 07.12.2020 tarihinde vekaletname sunulduğu görülmektedir. Dava ise 10.02.2021 tarihinde açılmıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayeti dosyaya vekaletname sunulan tarihler dikkate alındığında, takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmamıştır. Diğer taraftan borçlunun ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayeti de İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü halinde ise düzeltilen tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde olmalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2019/790 sayılı dosyası ile kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, dayanak belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, usulsüz olduğu için takibin henüz kesinleşmediğini, icra takibi sürecinden haberdar edilmeyen müvekkiline 103 davetiyesinin 03.05.2019 tarihinde tebliğ edilmesi ile bu takipten haberdar olduğunu, müvekkilinin birden fazla taşınmaz malı üzerine haciz konulduğunu, bu durumun İİK'nun 85/1.maddesine aykırılık oluşturduğunu belirterek, imza ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, öncelikle usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediğinden hacizlerin iptaline, borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap beyanlarında; davanın reddini istediklerini ve icra inkar tazminatı talepleri bulunduğunu bildirmiştir....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Somut olayda, borçlu vekilince icra dairesine gönderilen itiraz dilekçesine ilişkin icra müdürlüğünün 07.3.2015 tarihli karar tensip tutanağında, borçlular vekilinin ... üzerinden gönderdiği itiraz dilekçesinin 05.3.2015 havale tarihli olduğu belirtildiği gibi, itiraz dilekçesine ekli vekaletname tarihinin de 05.3.2015 olduğunun anlaşılması karşısında, borçlunun icra dairesine gönderdiği itiraz dilekçesinin içeriğinde ve son kısmında yazan 05.02.2015 tarihinin sehven yazıldığının kabulü gerekmektedir. O halde, mahkemece şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
No:14/B2 Adapazarı Sakarya'' olduğu, tebliğ tarihinde adresin değişmiş olduğu, şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebligat çıkarılmadığı, bu durumda şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, usule aykırı tebliğe ilişkin hüküm 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddesinde düzenlendiği, buna göre tebligat usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiği, tüm bu nedenlerle davacı-borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği, TK'nın 32. maddesine göre tebliğ tarihinin 29/01/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Haciz ihbarnamesinin bizzat tebliğ edildiğini, 7 günlük süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, davacı borçlunun bilinen son adresine 2. Haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, gönderilen bu tebligatın usulüne uygun olduğunu, 3. Haciz ihbarnamesinin de davacının gelini Çimen Kunt tarafından tebliğ alındığını, 18/09/2019 tarihinde 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmesi ile davacının icra dosyasından bu tarihten haberdar olduğunu, tüm itiraz sürelerinin geçtiğini söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Davacı şikayet edenin bilinen adresi niteliğindeki adresine 89/2 haciz müzekkeresi tevziat saatlerinde adreste kimsenin bulunmaması nedeni ile imzadan imtina eden komşusu Rukiye Polat'a sorulduğu nerede olduğunun bilinmediği beyanı üzerine tebliğ evrakının ilgili muhtarlığa tebliğ edildiği şerhiyle tebliğ edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.11.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrine karşı yapılan borca itirazda kısmen itiraz edilmişse de itiraz edilen kısım açıkça gösterilmediğinden itirazın reddine, takibin karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....
kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması İİK. nun 16.maddesine dayalı "şikayet" olup, aynı maddenin 1.fıkrası gereğince şikayetin, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekir....
adreslerin hiçbirinin müvekkilinin adresi olmadığını, takipte asıl borçlunun Mustafa Cesur olup muris Mustafa Demir'in ipotek veren olduğunu, taşınmaz üzerinde eş Meryem Demir'in rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, eş rızası alınmadığından ipoteğin geçersiz olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline ait adrese tebliğ edilmediğini, müvekkiline ait olmaya adrese çıkarılan ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca yetkili icra dairesinin gayrimenkulün bulunduğu yer olan Mut icra dairesi olduğunu, resmi senetteki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu nedenle İcra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz ettiklerini belirterek, hesap kat ihtarnamesi usulsüz tebliğine ilişkin şikayetlerinin kabulüne, icra emrinin ve takibin iptaline; icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline ve icra emrinin tebliğ tarihinin 07.05.2019 tarihi olarak düzeltilmesine, Kat ihtarnamesine, takibe, icra emrine, borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, diğer tüm...