Dairemizce yapılan değerlendirmede: her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinin sonuç kısmında gecikmiş itiraz isteminin kabulüne karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava dilekçesi kül halinde değerlendirildiğinde HMK'nun 33 maddesi gereğince hukuki tavsif hakime ait olduğundan iş bu dava usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmiş olup, yapılan incelemede; Tebligat Kanunun 16. maddesine göre; "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." düzenlemesi ile muhataba bizzat yapılamadığı durumlarda kimlere tebligat yapılacağı düzenlenmiştir. Usulüne uygun yapılan tebligatlarda komşuya, yöneticiye, yada kapıcıya haber verilmesine gerek olmadığı gibi davacının dava dilekçesinde bahsettiği üzere TK 21/2'ye göre tebligat yapılması için gerekli şartların oluşmadığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ödeme emri tebliatının usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunduğu görülmektedir.Mahkemenin öncelikle ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetini incelemesi, tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihine göre İİK'nun 16. maddesinin birinci fıkrasına göre süresinde şikayet yapıldığını tespit etmesi halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi...
Bu halde muhatabın adresi gün aşırı olacak şekilde muvakkatan terk ettiğinin kabulü gerekir ki bu halde TK 21/1 maddesine göre tebliğ muamelesi yapılamaz. Bu durumda posta memurunca evrakın bila tebliğ iade edilmesi gerekirdi. Keza emniyet zabıta tahkikatı ile ilçe nüfus müdürlüğü cevabi yazısına göre muhatabın sorulduğu Ahmet Ünlü isimli kişinin tebliğ adresinde ve etraftan bilinen bir kişi olmadığı, yani komşu olmadığı anlaşılmıştır. O halde davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili, gecikmiş itirazda bulunmuş ise de usulsüz tebliğ şikayeti kabul edildiğinden bu yöndeki talep ayrıca tetkik edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kabulüne, İstanbul 22 icra dairesinin 2021/31762 numaralı dosyasında davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ıttıla tarihinin 05/01/2022 olarak düzeltilmesine, Gecikmiş itiraz yönünden ayrıca tetkike yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
Tebligat Kanunun aradığı şartlara haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinden 01/08/2019 tarihinde haberdar olduğunu, ikametgahının Osmaniye ili Kadirli İlçesi Azaplı Köyü olduğunu, İİK.nun 50.maddesi atfıyla HMK.nun ilgili maddeleri gereği icra takibinin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğini, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, takibe konu ödeme emrinin örnek 7 olduğunu faiz ve buna benzer durumların itirazla duracağını, karşı taraf ile herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığını, bu kadar borcunun olmadığını, bu nedenle asli ve ferileri dahil olmak üzere borcun tamamına ve sebebine itiraz ettiğini bu nedenlerle ödem emrinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin muttali olunan 01/08/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, İskenderun İcra Dairesinin 2019/15840 Esas sayılı dosyasındaki takibin Kadirli İcra Müdürlüğünün 2019/235 Talimat sayılı dosyasındaki hacizlerin iptali ile durdurulmasına, takibin iptaline, kötü niyetli karşı...
Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanı sıra ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçların kaydına konulan hacizlerin usulsüz olduğunu, bu nedenle haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu yöndeki şikayetlerin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışında kalan itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HMK'nın 357/1.maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemelerince re'sen gözönüne tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceği gibi yeni delillere de dayanılamayacağından, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin istinaf aşamasında incelenmesi mümkün değildir. Ayrıca, davacının kefile yönelik takip başlatılamayacağı ve takibe dayanak senette adi kefil olduğuna yönelik itirazları ve dava dilekçesinde belirtilen itiraz ve şikayetleri borca itiraz niteliğinde olmakla yasal 5 günlük itiraz süresine tabidir....
İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Şti hakkında faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin borçlu şirkete "Evrak memuru İprahim Taş imzasına teslim." şerhi ile 02/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ işlemi sırasında borçlu şirket yetkilisinin adreste bulunup bulunmadığının sorulmadığı, tebliğ yapılan şahsın tebligatı almaya yetkili memur veya müstahdem olup olmadığının tebliğ mazbatasına tevsik edilmediği görülmekle, davacının usulsüz tebligattan haberdar olduğu 10/02/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine ilişkin olarak 7 günlük şikayet süresi içerisinde 11/02/2021 tarihinde mahkemeye başvurduğu görülmüş olup, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, T.K. 32. maddesine göre tebligatın usulsüz yapılması halinde öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına, şikayetçinin dava dilekçesinde ödeme emrinden dava dışı takip borçlusu Aydın Öner yönünden borca itiraz ettiklerinde haberdar olduklarını beyan etmesine, icra takip dosyasına göre alacaklı vekili tarafından borçlular T5 ve Ticaret Ltd. Şti. ile Jadem Güzellik Merkezi Kozmetik Ürünleri Gıda Temizlik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Tic. Ltd....
A.Ş'ye dava dilekçesinin 02/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebligatın usulsüzlüğüne yönelik dava açılmadığı, İİK'nun 16. maddesine göre tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yedi günlük süreye tabi olduğu, somut olayda şirket yönünden tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin 19/04/2016 tarihinde yapılmış olup bu sürenin geçirildiği, bu nedenle davanın ... Tic. A.Ş yönünden reddine, ... yönünden tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin kabulüyle öğrenme tarihi olan 19/04/2016 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına, tahliye davası yönünden kiracı şirketin süresi içinde icra dairesine yaptığı bir itiraz olmadığından İİK'nin 269/a maddesi kapsamında tahliyenin koşullarının oluştuğunun kabulü ile davalı kiracı ... Tic....