Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını araştırma görevini yüklemiştir. Buna göre, tebliğ memuru adreste bulunmama nedenini araştırmakla kalmayıp, yaptığı araştırmanın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve yönetmeliğin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazarak, ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kredi borçlusu ve ipotekli taşınmaz maliki aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, ipotekli taşınmaz malikinin örnek 6 icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinde ve takip talebinde bulunması gereken unsurların bir kısmının bulunmadığını, kat ihtarının kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülerek beyan edilen tarihe göre ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilmiş olup verilen bu karar yönünden istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davacının imzaya itiraza ilişkin talebi hakkında İlk Derece Mahkemesince HMK.nun 20. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı imzaya itiraza ilişkin verilen açılmamış sayılmaya ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş, yenileme dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürmüştür....
ödeme emri aynı adrese tekrar gönderilmiş ve TK'nın 21/2. maddesine göre 04.03.2016 tarihinde tebligat yapılmış ise de yukarıda belirtildiği üzere bu tebligatta da tebliğ işleminin TK'nın 21/2. maddesine göre yapılması gerektiği yönünde tebliğ çıkaran merciin şerhi bulunmadığından usulüne uygun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, İİKnîn 103. maddesi gereğince düzenlenen haczin bildirimine ilişkin tebligatın 24.03.2016, alacağın temlikinin tebliğine ilişkin tebligatın 10.11.2016 tarihinde aynı şekilde TK'nın 21/2. maddesine aykırı olarak gerçekleştirildiği, borçlunun 24.01.2017 tarihinde mernis adresini "....., Mahallesi....., Caddesi Kapı No: 55/A ......, .....," olarak bildirdiği ve aynı tarihte tescil edildiği ve kıymet taktiri raporunun belirtilen bu adrese gönderildiği ve şikayetçi borçluya 29.03.2017 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bu kapsamda kıymet taktiri raporunun tebliğinden önceki tüm tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan, borçlunun takibi 29.03.2017 tarihinde öğrendiğinin kabulü...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/199 ESAS- 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 19/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya'da ikamet ettiğini, Türkiye'de hiç bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, müvekkilin kaybetmiş olduğu kimlik nedeniyle sahtecilik işlemlerinin mağduru olduğunu, müvekkili adına sahte çekler keşide edildiğini, mevcut takibi de 17/02/2021 tarihinde müvekkilinin e devlet üzerinden öğrendiğini, taraflarına haber verdiğini, 18/02/2021 tarihinde de itirazlarını sunduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, doğrudan T.K. 21/2 maddesine göre tebligat yapılamayacağını belirterek, yapılan tebligatın iptali ile beyan tarihi olan 17/02/2021 tarihi olarak düzeltim yapılmasını talep edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/409 esas 2021/649 karar sayılı usulsüz tebliğ şikayeti yönünden ve icra memur muamelesini şikayet yönünden verdiği ret kararlarının kaldırılmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 16/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek ilk derece mahkeme kararını istinaf etmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde açıkça müvekkilinin taşınmazları hakkında yapılan tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin taşınmazları için ihale günü verildiğini, taşınmazlarına kıymet takdiri yapıldığını 11/08/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiklerini, bu durumda taşınmaz satış ilanı tebligatı yönünden de usulsüz tebligat şikayetinde bulunduklarının izahtan vareste olduğunu, kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16, 21 maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve 128/a maddesi uyarınca açılmış kıymet takdirine itiraz davasıdır....