İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
ile usulsüz tebliğ işlemine dayanılarak yapılan haciz işlemlerinin iptaline ve takibin durdurulmasına, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı şirket ve dava dışı Eli Rubin aleyhine iki adet bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı şirket yetkilisinin takibe konu 40.000,00- USD'lik bono yönünden borca itiraz ettiği, ayrıca müvekkiline usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğini ileri sürerek itirazda bulunduğu, davacı şirkete çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde tüzel kişinin temsilcisinin tebliğ anında adreste bulunmaması, yurtdışında olması sebebi ile evrak yetkilisi olarak Nimet Çakmak'a tebliğ edildiği, yapılan tebligatın TK 12- 13 ve Tebligat Tüzüğü'nün 17. ve 18....
Dava İİK'nun 16,21 maddeleri uyarınca açılmış ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yönelik şikayet ve İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde borca itiraz davasıdır....
HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği, takibe ilişkin şikayet ve itirazlar ve borca itiraz şeklinde şikayet ve itirazlarda bulunulmuş, mahkemece, belirtilen bu hususlardan, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...
No2/1 Melikgazi /Kayseri adresine 20/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra müdürlüğüne 26/02/2021 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesi ile tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte takipten 25/02/2021 tarihinde haberinin olduğunu ileri sürerek takibe , borca, faize ve ferilerine itirazda bulunarak mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğu, aynı tarihli müdürlük kararı ile İİK 62 maddesi uyarınca yedi günlük yasal süresi içerinde yapılan itirazın süre yönünden reddine karar verildiği, iş bu davanın icra müdürlüğüne itiraz tarihi olan 26/02/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2019/12344 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin müvekkiline tebliği işleminin usulsüz olduğunu, müvekkili evli olmadığı halde ödeme emrinin davacının eşi olduğu iddia edilen ve davacı tarafından tanınmayan Aytül Altınbaş'a tebliğ edildiğini, davacının takipten 25/10/2019 tarihinde haberdar olduğunu, aynı tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün itirazın süresinde olmaması nedeniyle itirazı reddederek takibi kesinleştirdiğini, takibin devamına ilişkin icra müdürlüğü kararının 18/11/2019 tarihinde öğrenildiğini bildirerek usulsüz tebliğin ve icra müdürlüğünün 25/10/2019 tarihli icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesini istemiştir....
de gerçeği yansıtmadığını belirterek usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulüne ve davalı alacaklının yetkili hamil olmaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar T1 ve T3 vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle, müvekkillerinin haciz sırasında takipten haberdar olduklarından bahisle müvekkilleri hakkında davanın süre yönünden reddine karar verildiğini, haciz sırasında müvekkillerinin takibe dayanak olan senet konusunda bilgileri olmadığından borca itiraz etmelerinin de söz konusu olamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle, davacılar T2 ve T4 yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Manisa 2....