Bu karara göre borçlunun eşinin meskeniyet şikayeti hakkının ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin olduğu kabul edilmelidir. İcra dosyası incelendiğinde, davacıya 103 ve kıymet takdiri tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmadığı, davacının bildirmiş olduğu tarih itibariyle açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353- (1)-a-6 maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin Denizli 3....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte haczedilmezlik şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğu görüldü. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/341 D.İş E.K sayılı 08/04/2019 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/4436 Esas sayılı dosyası ile 142.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak alacaklı ciranta T3 tarafından davacı borçlu T1 da aralarında bulunduğu dava dışı borçlular hakkında 12/04/2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiği, ödeme emrinin borçluya 16/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 103 davetiyesinin 27/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği görüldü. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece dosya arasına alınan Kayseri 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, icra mahkemesindeki şikayetinde, ihalenin feshi talebinin yanı sıra meskeniyet iddiası nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın reddine karar verilirken meskeniyet şikayeti yönünden ayrı, ihalenin feshi şikayeti yönünden de ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....
O halde mahkemece, alacaklının 22.02.2013 tarihli talebi ile konulan hacze ilişkin meskeniyet şikayeti hakkında; borçlunun 03.05.2013 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı müracaat ile bu haczi öğrendiğinin kabulü ile, 17.10.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı meskeniyet nedenine dayalı haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal (7) günlük süreden sonra yapıldığından reddi gerekirken, 25.01.2007 tarihli ilk hacze ilişkin değerlendirme yapılarak 24.07.2012 tarihinde haberdar olduğu gerekçesi ile istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem süreden reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emri takip dayanağı senette yazılı olan bilinen adrese tebliğe çıkarıldığı ve tebligatı borçlunun kızının aldığı, bu nedenle ödeme emri tebliğinin şeklen usulüne uygun olduğu, kıymet takdirinin ise diğer borçlu ...ya tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu 39. madde uyarınca kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu, borçlu vekilince tebliğ şikayeti yönünden herhangi bir istinaf başvurusunun yapılmadığı, meskeniyet şikayetine ilişkin mahkemece alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hacze konu taşınmazın depremde aldığı hasarın dikkate alındığı, borçlunun haline münasip olarak alabileceği evin değerinin mütevazi semtlere göre tespit edildiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Mahkemece, şikayetin kısmen kabulü il.... 2011/6048 sayılı takip dosyasında davacıya gönderilen kıymet takdir raporu tebliğ işleminin iptali ile tebliğ tarihinin 05.09.2012 tarihi olarak tespitine, davacının meskeniyet iddiası yönünden süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1) Alacaklı vekilinin kıymet takdir tutanağının usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin kabulü yönünde Mahkemece kurulan hükme yönelttiği temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarınınn incelenmesinde; ........ 2011/6048 sayılı takip dosyasından şikayete konu 986 ve 405 parsel sayılı taşınmazlara 30.05.2007 tarihinde konulan hacizlerin düşmesinden sonra yeniden aynı taşınmazlara 19.06.2012 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, davacı adına kayıtlı Tokat ili, Turhal İlçesi, Kayacık Mahallesi, Ortahark Mevkii, 1104 ada, 15 parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğu, 103 haciz davetiyesinin borçluya 01/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, haczin borçlu tarafından bu tarihte öğrenildiği, 20/03/2023 tarihli şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra olduğu, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, mahkemece meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....
İlk derece mahkemesince yapılan incelemede; şikayetçi - borçlu adına kayıtlı meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 02/12/2019 tarihlerinde haciz konulduğu, 08/10/2020 tarihinde alacaklının satış talep ettiği, 09/10/2020 tarihli karar uyarınca süresinde satış avansını yatırdığı haczin geçerli olduğu , mahcuz taşınmaza yapılan kıymet takdirinin 20/04/2021 tarihinde tebliğ olduğu davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmadığı, bu halde hacizler yönünden İİK 16.maddesi uyarınca şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin süreden reddine yönelik karar verildiği, iş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; meskeniyet şikayetinde bulunan borçlunun şikayet konusu taşınmaza ilişkin gönderilen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürdüğü ancak mahkemece bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadığı ve olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin davacının meskeniyet şikayetinin esası incelenerek 13/01/2023 havale tarihli bilirkişi raporu gereğince meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmekle HMK'nın 297/2.maddesi açık hükmüne aykırılık olduğu, istinaf incelemesinin ancak yasada öngörüldüğü şekilde kurulan bir hükümle ilgili yapılabileceği anlaşıldığından, davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığının kabulü ile, davanın süresinde açılmadığı da ileri sürüldüğünden 103 davetiyesinin tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı denetlenerek usulsüzlüğüne karar verilir ve haczi öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayetinin 7 günlük sürede ileri sürüldüğü tespit edilirse şikayetin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımının gerçekleştiği iddiası ile icranın geri bırakılması talebinin yanında, borcun ödendiği iddiasıyla borca itiraz ve meskeniyet nedeniyle haczedilemezlik istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2018/1366 Esas sayılı dosyasından yürütülen takipte icranın davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle geri bırakılmasına, davacının zamanaşımı itirazı kabul edildiğinden borca itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. Bursa 9....