İlk derece mahkemesince, davacının 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine, dair karar verilmiştir....
Kat, 3 nolu bağımsız bölümü üzerine 30/12/2019 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin davacıya 31/12/2019 tarihide tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, alacaklı vekili tarafından 20/08/2020 tarihinde satış talep edilerek 28/10/2020 tarihinde bir miktar avans yatırıldığı, bu nedenle dava tarihinde ve halen haczin ayakta olduğu, hacze ilişkin 103 davetiyesinin "Ayazmana Mah. 4469 Sok. No:16 İç Kapı No: 5 Merkez/Isparta" adresine tebliğe çıkarıldığı ve 24/11/2020 tarihinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf öncelikle yapılan 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğunu iddia etmektedir. 103 davetiyesi "Ayazmana Mah. 4469 Sok. No:16 İç Kapı No: 5 Merkez/Isparta" adresine tebliğe çıkarılmış ve 24/11/2020 tarihinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiştir. Bu tebligatın usule uygun olabilmesi için tebliğ yapılan adresin tebliğ tarihi itibarıyla muhatabın mernis adresi olması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Meskeniyet iddiası İİK'nun 82.maddesinin l. fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak şikayetçi tebliğ tarihinden daha önce şikayete konu işlemi öğrenmiş ise, şikayetin öğrenme tarihinden başlayacağı tabiidir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanı ile isbat edilemez....
İcra Müdürlüğünün 2021/5157 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, alacağın 48.665,68TL toplam alacak olduğu, takip dayanağının kredi alacağı olduğu, 103 davetiyesinin borçluya 15/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17/08/2021 tarihinde başka taşınmazı olmadığı, haciz şerhi işlenen konutun aile konutu olduğu, meskeniyet iddiası olduğu sebeplerini ileri sürerek icra müdürlüğüne itirazda bulunulduğu ve icra müdürlüğü tarafından itirazın reddine karar verildiği, davacı tarafça bu kez meskeniyet iddiası ile 16/09/2021 tarihinde dava açıldığı, mahkemece davanın süresinde açılmadığından reddini karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça karar istinaf edilmiştir. Şikayete konu Mersin İli, Tarsus İlçesi Mithatpaşa mah. 1697 ada 1 parsel A blok 2/9 bağımsız böl....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/ 459 – 916 E.K. sayılı kararı ile bozmaya uyularak usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda tebliğ tarihinin 22/10/2010 olarak düzeltildiği, buna göre zamanaşımı itirazının 5 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK'nun 58/3 ve 61/1. maddelerine aykırılık nedeniyle ödeme emrine yönelik şikayet aynı kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda borçlunun mahkemeye ilk şikayeti üzerine ödeme emri tebliğ tarihi 22/10/2010 olarak düzeltildiğine göre, borçlunun o yargılamada karar verilmediği iddiası ile mahkemeye aynı konulu şikayeti, kesinleşen mahkeme kararı ile düzeltilen tebliğ tarihine göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır....
olup, İİK.nun 82/son maddesi hükmü gereğince alacağın konusu evin bizzat bedelinden kaynaklandığından meskeniyet iddiası dinlenilemez....
Somut olayda, borçlunun başvurusu, “satış işleminin iptali istemi”ne yönelik olup taşınmazının haline münasip olduğundan bahisle üzerindeki haczin kaldırılması gerektiği hususunda bir iddiası ve talebi yoktur. Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bilinen son adresi yerine doğrudan mernis adresine tebligat gönderilmesinin Tebligat Kanunu ve Yargıtay kararlarına göre usulsüz olduğunu, tebligatı e-devlet üzerinden öğrendiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu, meskeniyet şikayetinin,İstanbul 10 İcra Müdürlüğü 2015 /1368 E sayılı dosya ile satışı isteyen konut finansmanı sağlayan ipotek alacaklısına yönelik olmadığını, ancak mahkeme kararında, meskeniyet şikayeti sanki ipotek alacaklısı Denizbarık ve ihale alıcısı T4 yönelikmiş gibi onları taraf olarak görerek talebini reddetttiğini, konut finansmanı ile alınan gayrimenküllere konulan ipotekler, zorunlu ipoteklerden olup, ipotek alacaklısı haricindeki, başka alacaklılara yönelik meskeniyet şikayetine engel olmadığını, halbuki meskeniyet şikayetinin tapu kaydına haciz koyan diğer alacaklılar için öne sürüldüğünü, zira gayrimenkulun satıldığını ancak, yerine satış bedelinin kaim olduğunu, bu...
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; meskeniyet şikayetine ilişkin süreden ret kararının açıkça hatalı olup , kaldırılmasının gerektiğini, zira 103 davetiyesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, söz konusu haciz işleminden daha öncesinde haberdar olunmadığını, kıymet takdir raporunun tebliği ile hacizden haberdar olunduğunu, 103 davetiyesine ilişkin yapılan tebligatın açıkça usulüne uygun olmadığını, tanık dinletme taleplerinin mahkeme tarafından hiç bir gerekçe sunulmadan reddedildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin İİK. 'nun 82/2- 12. Maddesi (meskeniyet iddiası) uyarınca kaldırılması istemine, mahkeme aksi kanaatte ise kıymet takdirine yönelik itiraza ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16....