Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 19/06/2019 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 08/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra 13/04/2021 tarihinde yapıldığı, davacının 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası bulunmadığı, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin yasal prosedürün, huzurdaki haczedilmezlik şikayetinin 103 davetiyesi tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde yapılması zorunluluğunu bertaraf etmeyeceği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
İstanbul 28.İcra Müdürlüğünce şikayete konu olan taşınmazın haczine yönelik 17/07/2019 tarihinde tapu müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, davacı vekili tarafından İcra dosyasına 25/07/2019 tarihinde vekaletname sunulduğu bu tarih itibari ile şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından davanın 7 günlük süre sonrası 10/10/2019 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine " karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık meskeniyet şikayeti ile satış ilanının usulsüz olduğundan bahisle satışın iptali talebine ilişkindir. Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2018/14121 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı S.S. T5 vekili tarafından borçlu Niyazi Gökaydın ile ipotekli taşınmaz maliki Salih Gökaydın aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, ipotekli bulunan Salih Gökaydın adına kayıtlı Adana ili Seyhan ilçesi Kurtuluş mah. 827 ada 274 parselde kayıtlı taşınmazın kıymet takdiri ile satışa hazırlık işlemlerinin yapıldığı ve taşınmazın 30.01.2020 tarihinde ihale edildiği görülmüştür....
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...
Borçlu, kira alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini, ayrıca ödeme emrine, borca, faiz ve ferilerine yönelik itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 27.02.2020 tarihinde TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili Av. Aybike Yılmaz tarafından dosyaya 20.08.2020 tarihinde ve 07.12.2020 tarihinde vekaletname sunulduğu görülmektedir. Dava ise 10.02.2021 tarihinde açılmıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayeti dosyaya vekaletname sunulan tarihler dikkate alındığında, takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmamıştır....
Somut olayda davacı tarafından açılan meskeniyet davasına dayanak 103 davetiyesinin davacıya 23/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilinin talebi olmaksızın icra müdürünce hatalı olarak çıkarılan 103 davetiyesinin davacıya yeni bir hak bahşetmeyeceği ve haczedilmezlik şikayeti bakımından 02/09/2019 tarihli usulüne uygun tebliğ edilmiş ilk 103 davetiyesinin esas alınması gerektiği, bu tarihe göre şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Duruşma açılmamasının savunma hakkını kısıtladığı yolundaki istinaf sebebinin incelenmesinde, kararın niteliğinin duruşma yapılmasını gerektirmediği anlaşılmakla, dosya üzerinden inceleme ile karar verilmesinde de isabetsizlik görülmemiştir....
Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt V, sayfa 5043) Somut olayda şikayetçinin daha önce de aynı icra takip dosyası ile ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, Kayseri 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/309 E. sayılı dosyasında haczedilmezlik şikayeti ile ilgili inceleme yapıldığı, verilen ret kararının istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek 06/07/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Temyiz incelemesine konu işbu haczedilmezlik şikayetinin ise 15/12/2022 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında Kayseri 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/309 E.sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm oluşturacağı pek tabiidir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresine çıkartıldığı ve TK'nın 21/1 maddesine göre 06.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve bilgisine başvurulan ismi açıkça yazılmayan kişinin anılan durumdan net olarak bilgisinin olup olmadığını, hangi sıfatla ( komşu, kapıcı vs.) beyanda bulunduğunu sorgulamadan ve durumdan haberdar edilen ve adı tam olarak okunamayan kişinin sıfatı (komşu, kapıcı vs.) belirtilmeden muhtara tebliğ ederek ve 2 nolu fişi kapıya yapıştırarak tebliğ işlemini tamamladığı, bu nedenle sözkonusu tebligatın TK'nın 21/1. ve Yönetmeliğin 30. maddesi gereğince usulsüz olduğu, meskeniyet şikayeti yönünden İlk Derece Mahkemesince hükme esas...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza ilk olarak 22/08/2014 tarihinde haciz konulduğu, 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığı, 08/09/2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu, alacaklının 31/08/2015 tarihinde satış talebinde bulunarak bir miktar avans yatırdığı, konulan ikinci hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun borçluya 02/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine şikayetini 02/08/2021 tarihinde yaptığı görülmektedir....
Mahkemece 103 davetiyesinin bizzat borçlu asile 15.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 7 günlük süre geçirilerek 13.11.2014 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti. İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligat geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılması gerekmektedir. Ancak 103 davetiyesi borçlu asile tebliğ edilmiştir.Vekil varken asile yapılan 103 davetiye tebliği usulsüz olup....