Temyiz Sebepleri Müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, yetkisizlik kararının hatalı olduğunu zira müvekkili Ankara da ikamet ettiği için verilen kararın hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ evrakının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve kıymet takdirinin iptali talebinden dolayı yürütülen yargılama da yetkili yerin tespitine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 4. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Çadırdağ Küme Evleri No:35 Akçaabat/Trabzon" adresinde oturduğunu, davacı tarafın söz konusu takiplerden daha önceden haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi, belge yahut emare bulunmadığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin ittila tarihi olarak bildirilen 11/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine,. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını talep etmiş ise de; takibin şekli itibari ile tüm itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, takibin durdurulması icra müdürlüğünün yetkisinde olup mahkememizin değerlendirme yetkisi olmadığından bu hususta ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekilinin ödeme emrinine iptaline ilişkin şikayetinin incelenmesinde; Usulsüz şikayetin kabüle karar verildiğinden; İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur....
şeklindeki kararında da belirtildiği üzere hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle mahkemece davacının talebinin usulsüz tebliğ şikayeti olarak kabulü ile ;7201 sayılı TK, Yargıtay yerleşik içtihatları ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, TK 32 maddesi gereğince usulsüz tebliğde muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi sayılacağına dair açık hüküm, davacının daha erken bir tarihte tebliğden haberdar olduğuna dair dosya kapsamında bilgi ve belge olmaması ve davalı alacaklı tarafçada aksinin yazılı delil ile ispatlanamamış olması karşısında şikayetin kabulü ile davacının ödeme emri tebliğ tarihinin 11.08.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Her ne kadar, alacaklı takipten feragat etmiş ise de, borçlu tazminat talebinde bulunduğundan, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti incelenerek, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti halinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve buna göre icra mahkemesine yapılan başvurunun yasal sürede olduğunun saptanması durumunda, imza itirazında haklı olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Ahsel Plaza Sit No:605/1" adresine gönderilen ödeme emrinin "adres kapalı tanınmıyor" açıklamasıyla bilâ tebliğ iade edildiği, sonrasında ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresinde TK'nun 35. Maddesine göre usulünce tebliğ edildiği, genel haciz yoluyla yapılan takiplerde faturadan kaynaklanan alacak için takip yapılamayacağı iddiasının borca itiraz olarak icra müdürlüğüne yapılmasının gerektiği, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından mahkeme usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....
Bu halde muhatabın adresi gün aşırı olacak şekilde muvakkatan terk ettiğinin kabulü gerekir ki bu halde TK 21/1 maddesine göre tebliğ muamelesi yapılamaz. Bu durumda posta memurunca evrakın bila tebliğ iade edilmesi gerekirdi. Keza emniyet zabıta tahkikatı ile ilçe nüfus müdürlüğü cevabi yazısına göre muhatabın sorulduğu Ahmet Ünlü isimli kişinin tebliğ adresinde ve etraftan bilinen bir kişi olmadığı, yani komşu olmadığı anlaşılmıştır. O halde davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili, gecikmiş itirazda bulunmuş ise de usulsüz tebliğ şikayeti kabul edildiğinden bu yöndeki talep ayrıca tetkik edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kabulüne, İstanbul 22 icra dairesinin 2021/31762 numaralı dosyasında davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ıttıla tarihinin 05/01/2022 olarak düzeltilmesine, Gecikmiş itiraz yönünden ayrıca tetkike yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında, Aksaray İcra Dairesinin 2021/4067 Esas sayılı dosyası ile yapılan takip ve tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, okur yazar olmayan müvekkiline Tebligat Kanunu'nun 24. Maddesine aykırı olarak ödeme emri tebliğ edildiğini, ekte sunulu vekaletnameye parmak bastığını, müvekkilinin karşı tarafa hiç bir borcu bulunmadığını, icra müdürlüğünün 2021/4068 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz ile duran icra takibinin alacaklı ve borçlu ve borcun kaynağının aynı olduğunu, ayrı bir takip başlatmasının usul ekonomisine aykırı olduğunu belirterek, okuryazar olmayan müvekkiline 2021/4067 E. sayılı dosyasından yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna ve tebliğ tarihinin 07.07.2021 olduğuna, Aksaray İcra Dairesinin 2021/4067 sayılı dosyasından 08.07.2021 tarihli tensip zaptının kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava konusu uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya/borca itiraza ilişkindir....
GEREKÇE:Genel haciz yoluyla takipte borçlu vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin usulsüz kesinleştirildiği, süresinde borca itiraz etmelerine ve 3 gün süre geçmesine rağmen icra dairesince olumlu olumsuz karar verilmediği belirtilerek ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 01/10/2020 olarak tespitine, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ işlemine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.). Y.12.HD.nin 2016/17614 E. 2017/10030 K....