Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Somut olayda ise borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca, borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2021/214 ESAS 2021/566 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi, KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borca bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını, icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....
Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğinde olup, istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı borçlu hakkında Adana 6....
İcra Müdürlüğünün 2018/11170 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında müvekkillerine gönderilen ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığını, takipten 18/07/2020 tarihinde haricen haberdar olduklarını, takip konusu senetlere atılan imzaların müvekkillerine ait olmadığını, borca, ferilerine, faiz türü ve işlemiş faiz oranına itiraz ettiklerini, usulsüz tebliğlere rağmen usulsüz olarak kesinleştirilen takipte davacı şirkete ait Etiler Özel Hastanesinin ruhsat ve belgelerine haciz konulduğunu, ancak ekonomik değeri bulunmayan hastane ruhsatının haczinin mümkün olmadığını bildirerek, davacılara ödeme emri tebliğ tarihinin 18/07/2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine, borca itirazın kabulü ile takibin iptaline, hastane ruhsatı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tensip zaptının tebliğinin yapıldığını, dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, davacı tarafın iddiasının aksine, davacı-borçluya yapılan tebligat usulüne uygun ve tebliğ edilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takip kesinleşmediğini, Bursa 5. İcra müdürlüğünün 2019/4346 esas sayılı dosyasında yer alan 16/06/2022 tebliğ tarihli mazbatanın bulunduğunu, haksız ve hukuk dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talepleri ile davanın reddine, kötüniyetli davacı aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak koşuluyla kötüniyet tazminatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayetin süre yönünden reddine, dair karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....
Somut olayda, davacı - borçlu tarafından yetkiye, borca itiraz ile kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunulduğu, davacı - borçluya ödeme emrinin 21/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük şikayet-itiraz süresinin sona ermesinden sonra 10/07/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu anlaşıldığından 168/3- 5. madde kapsamında öngörülen 5 günlük borca itiraz ve şikayet süresi geçtikten sonra davanın açıldığı sabittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayeti ile yetkiye ve borca itirazının süreden reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince, Dairemizin kaldırma kararı sonrasında tebliğ mazbatasına yönelik imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmiş, ancak, davacı tarafın takibe dayanak belgedeki imzaya itirazı yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Yani, davacı tarafça, dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayeti, borca ve imzaya itiraz isteminde bulunulduğu halde mahkemece davacının kambiyo takibindeki dayanak belgeye ilişkin imzaya itiraz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
edildiğini, 05.11.2021 tarihinde yapmış oldukları usulsüz tebligat itirazlarının 08.11.2021 tarihinde icra müdürlüğünce reddedildiğini, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olup, icra memurunun işlemini şikayet ile borca itiraz ettiklerini, davalının bilinen adresine çıkarılan tebligat yapılmadığı takdirde, 21. madde ve devamı maddelere göre tebligat yapılması gerektiğini, müvekkiline ilk yapılan tebligat”, adrese kayıt sistemindeki bilgilere göre ve TK 21 maddesi uyarınca muhtara bırakıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, açıklanan nedenlerle memur muamelesi şikayetlerinin kabulü ile dosyanın tedbiren durdurulmasına, usulsüz olarak yapılan ilamsız takiplerde ödeme emrinin tebligatının iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 01.11.2021 olarak düzeltilmesine, kabul edilen düzeltilen tebliğ tarihine göre Zonguldak 1.İcra Dairesinin 2021/4713 esas sayılı dosyasında süresinde yetkiye...