Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, ödeme ermi tebliğ tarihinin 24.09.2021 olarak düzeltilmesine, takip genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olduğundan sair talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Davacı, bonoya dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, yetkiye, borca ve takip dayanağı senedin kambiyo vasfını taşımadığı ve alacaklının meşru hamil olmadığı iddiasıyla takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir....

    Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, davacı - borçlu tarafından yetkiye, borca itiraz ile kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunulduğu, davacı - borçluya ödeme emrinin 21/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük şikayet-itiraz süresinin sona ermesinden sonra 10/07/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu anlaşıldığından 168/3- 5. madde kapsamında öngörülen 5 günlük borca itiraz ve şikayet süresi geçtikten sonra davanın açıldığı sabittir....

      Mahkemece;" Davacıların yetki itirazı ve İİK'nun 58 ve 61 maddeye aykırı olarak ödeme emrine ilişkin çıkarılan tebliğ mazbatasında dayanak belgenin ekli olarak gönderilmediğinden ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin süreden Reddine, Davacıların usulsüz tebligat şikayeti, mükerrerlik şikayeti ve takibe konu senetlerin zorunlu unsurları taşımadığı gerekçesiyle kambiyo vasfına haiz olmadıklarından bahisle takibin iptaline ilişkin taleplerinin Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      Hopa İcra Müdürlüğünün 2021/646 Esas-Birleştirilen 2021/634 Esas sayılı dosyasından davacı müvekkil hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe dayanak çekteki imza müvekkiline ait olmadığı gibi davalıya da borcunun olmadığını, Hopa İcra Müdürlüğünün 2021/646 Esas-Birleştirilen 2021/634 Esas sayılı ile müvekkili hakkında icra takibi başlatılmış olup ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş ve tebligat müvekkile ulaşamadığından müvekkil icra takibinden haberdar olamamış ve usulsüz tebliğ tarihine göre süresinde itiraz etme fırsatı bulunmadığını, müvekkilinin icra takibinden usulsüz tebligat nedeniyle 14.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenle tebliğ tarihi Tebligat Kanunu gereği öğrenilen tarih olan 14.10.2021 sayılacağından, tebliğ tarihinin bu şekilde düzeltilmesi, itiraz süresinin bu tarihten itibaren işlediğinin ve 14.10.2021 tarihli imza ve borca itirazımızın süresinde olduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini...

      DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...

      yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece; Davacının davasının imzaya ve borca itirazının süreden reddine, davalının tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

      Açık, anlaşılır, net şekilde ve çelişkiyi ortadan kaldıracak şekilde düzenlenmiş olan el yazısı ve doküman grafolojisi alanında uzman bilirkişi heyetinin 03.10.2022 tarihli raporuna göre, bonolardaki imzanın davacı Cengiz Amedi'nin eli ürünü olduğu" gerekçesiyle itirazın reddine, İİK'nın 170 gereği imzaya itirazla beraber takibin durdurulmasına karar verilmediğinden davacı aleyhine kötüniyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında aldırılmış olan iki heyet raporunun birbirleri ile çelişkili olduğunu, çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın tekrar heyete gönderilmesi ile bilirkişi raporu aldırılması gerekli iken mahkemece aleyhe olan raporun hükme esas alındığını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve imzaya itiraz istemine ilişkindir....

      UYAP Entegrasyonu