Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı gerçek kişinin borçtan şahsen sorumlu olmadığı hususunun yeterince araştırılmadığını, taşkın haciz ve meskeniyet iddialarının mahkemece değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek, daha evvel yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın esas alınarak takibin durdurulması talep edilmiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda alacaklı tarafından ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7077 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine, alacaklının yetki itirazının kabulü nedeniyle dosyanın ... İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, ... 22....
Maddesi uyarınca tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 21/02/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Diğer taraftan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde; ''Bu Kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz'' hükmüne yer verilmiştir....
Somut olayda; davacının istinafa konu davada usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmamasına, başka bir dosyada tebliğin usulsüz olduğu iddiasında bulunduğunu bildirmesine karşın, Mahkemece davacı talebinin dışında tebliğin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının incelenmesi HMK'nın 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gibi, davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti mevcut olduğu halde şikayet sonucu verilen kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davanın süre yönünden reddine karar verilmesi HMK'nın 166/1. maddesine aykırı ve isabetsizdir. O halde davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair karar İstanbul BAM 20....
Anılan hükümdeki kesinlik sınırının, aynı Kanunun ek (1). maddesi dikkate alındığında, 20.07.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL, 02.12.2016 tarih ve 6373 sayılı Kanunun 3. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 02.12.2016 tarihinden itibaren 7.000 TL, yine aynı Kanunun ek (1). maddesi uyarınca da 01.01.2017 tarihinden itibaren 7.260 TL, 01.01.2018 tarihinden itibaren 8.310 TL, 01.01.2019 tarihinden itibaren 10.280 TL, 01.01.2020 tarihinden itibaren 12.600 TL, 01.01.2021 tarihinden itibaren 13.740 TL, 01.01.2022 tarihinden itibaren 18.710 TL, 01.01.2023 tarihinden itibaren de 41.710 TL olarak uygulanması gerekmektedir. Somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, İstanbul 34....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti-Borca İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
imzaya yönelik itirazdan vazgeçtiğini beyanla borca itirazlarının devam ettiğini bildirmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligat ve takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 21/08/2020 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiklerini ancak icra müdürlüğünün 24/08/2020 tarihli kararıyla itirazın haksız olarak reddedildiğini bildirerek 24/08/2020 tarihli icra memur işleminin iptaline, itiraz dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....