Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur. Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin resmi kurumlardaki tüm imzaları toplanmadan imza incelemesi yaptırılarak karar verildiğini, ayrıca müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğundan dava reddedilse dahi vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü takip tolunda ödem emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz istemlerine ilişkindir. Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2017/208 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine 65.709,47 TL....

    İlk derece mahkemesi tarafından; "davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü ile Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2019/9401 Esas sayılı takip dosyasında şirket davacı-borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer davacı T1 yönünden usulsüz tebliğ şikayeti olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi‘ nin yetkiye ve borca itirazlarının reddine, diğer davacı T1 yönünden yetki ve borca ilişkin herhangi bir itiraz olmadığından karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

    Somut olayda; davalının davacı aleyhine, alacağının tahsili için kambiyo takibine geçtiği, davacının dava dilekçesinde açıkça ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve borca, imzaya itirazının kabulünü talep ettiği halde, borçlunun isteminin gecikmiş itiraz talebi olarak değerlendirilmesi yerinde görülmemiştir. Borçlunun başvurusu, usulsüz tebligata dayalı, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Bu durumda usulsüz tebligata ilişkin şikayet değerlendirilerek sonucuna göre imzaya ve borca itirazlarının da değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın açıklanan hususlar yönünden yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti yetkiye, borca ve imzaya itiraz davasına ilişkindir. İstinaf sebepleri ile sınırlı olmak ve kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davanın davalı asil tarafından açıldığı, dava dilekçesinde bildirdiği adrese duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen 18/11/2020 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği, bu sebeple bu celse de dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davanın davacı tarafından yenilendiği, ancak yine kendisine usulüne uygun duruşma gün ve saati tebliğ edilmesine rağmen 02/06/2021 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği bu şekilde davacının imzaya ve borca itiraz davası yönünden HMK'nun 320/4. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3156 KARAR NO : 2022/2160 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ACIPAYAM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2020/47 ESAS 2021/79 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiğini, taraflarınca yetkiye, imzaya, borca itiraz ettiklerini, Ankara 14....

    Nitekim davacı Perihan vekilince tebligatın yapıldığı tarihte başka bir ilde ağır bir ameliyat geçirdiği ileri sürülmüş olup tebliğ tarihinde davacı Perihan ile eşinin aynı konutta ikamet etmedikleri de anlaşıldığından tebliğ memurunca tespit ve tevsik görevinin yerine getirilmemesi nedeniyle davacı Perihan'a yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacı Perihan'a gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve davacı tarafından beyan edilen öğrenme tarihinden önce de davacının tebligattan haberdar olduğuna dair dosyada bilgi ve belgede yer almadığından öğrenme tarihi olan 10/02/2020 itibariyle davacı tarafından ileri sürülen borca, yetkiye ve imzaya itirazların değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacı Perihan yönünden davanın süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Davacı istinaf dilekçesinde; ikametinin ve iş yerinin Antalya'da olması, işlerinin yoğunluğu ve pandemi döneminin araya girmesi nedeniyle davayı takip edemediğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda; davacının borca ve imzaya itiraz ettiği, duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiyenin 06.12.2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının istinaf dilekçesinde duruşma gününü bildirir davetiyenin usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunmadığı, davacının ilk celse olan 05.04.2022 tarihli celseye katılmadığı, davalı vekilinin de davayı takip etmediklerini beyan ettiği, Mahkemece aynı gün dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve yasal 3 aylık süre içerisinde davanın yenilenmemesi üzerine Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2022/974 esas sayılı dosyasının usulsüz tebligatla kesinleştirildiğini, davacının takipten 14/04/2022 tarihinde haberdar olduğunu, davacının tebligatta belirtilen Ayhan Yaman isminde bir çalışanının bulunmadığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüklerinin Gümüşhane İcra Müdürlükleri olduğunu, davacının davalıya borcunun da bulunmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek tebliğ tarihinin 14/04/2022 olarak tespitine, yetkiye ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde, davacı Oğuz Yılmaz'a ödeme emri 27/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar mahkememizde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz davalarını 09/08/2020 tarihinde açmıştır. İİK 168/4. Maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz etmek isteyen borçlu yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca itirazını bildirmek durumundadır. Davacı takip borçlusu Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, mahkememizde borca itiraz davasını 09/08/2020 tarihinde açtığından süresinde olmayan borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayeti olup, AKS sisteminde kayıtlı olan "Merkez Mah. Güldemet Sok. No:2 İç kapı no:1 Gaziosmanpaşa İstanbul" adresine gönderilen tebligatın iade olması nedeniyle aynı adrese TK 21/2 maddesi şerhli olarak tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu