Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir ( Yargıtay 12. HD'nin 10.11.2022 tarihli, 2022/5391 E, 2022/11867 K. Sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin 05.10.2021 tarihli ek beyan dilekçesi sunmuş ve bu hususu istinaf başvurusunda ileri sürmüşse de, en geç dava tarihi itibariyle usulsüz tebligat işleminden haberdar olup ek beyan ile ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayeti süresinde değildir....

Bu halde, ilk derece mahkemesi kararı usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Davacı tarafın, yetkiye ve borca itirazı yönünden verilen karara karşı da istinaf istemi bulunmaktadır. Yetkiye ve borca itirazın, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Somut olayda, davacıların iddialarının yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olduğu, İİK'nın 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra müdürlüklerine yapılması gerektiği, icra mahkemesinin itirazları değerlendirme yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla davacıların yetkiye ve borca itiraza yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....

    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, imzaya, borca ve ferilerine yönelik tüm itirazların hak düşürücü süre geçmekle usulden reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece daha önce verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 28.04.2015 tarihli takip talebi ile 16.03.2015 vade tarihli senede dayalı olarak, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin 30.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 24/08/2015 tarihinde imzaya ve borca itirazda bulunduğu görülmüştür....

      Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin davacıya 10.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 17.01.2020 tarihinde borca, imzaya ve yetkiye itiraz ederek eldeki davayı açtığı, mahkemece beş günlük sürenin geçmesi sebebiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca, imzaya ve yetkiyi itirazlar İİK'nın 169. ve 170. maddelerindeki atıf ve 168/1- 4,5 bentleri gereğince beş gün içinde yapılmak zorundadır. Bu süre ödeme emrinin tebliği ile başlar....

      Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, senetteki imzanın davacıya ait olmadığını ve borcunun olmadığını iddia ederek takibin durdurulmasına ve davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

        UYAP Entegrasyonu