İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Tüm dosya kapsamı ve icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyasının yapılan incelemesinde davacı borçlunun Ticaret Sicilinde kayıtlı adresine çıkartılan ilk ödeme emri tebligatının 13.07.2017 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine alacaklı vekilinin talebi ile ticaret sicilde kayıtlı aynı adrese çıkartılan ödeme emri tebligatının 16.05.2018 tarihinde TK 35 maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmakla, davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu şirkete 16.05.2018 tarihinde ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren yasal 5 günlük süre içinde davacının imzaya ve borca itirazlarını ileri sürmesi gerekirken yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 17.05.2019 tarihinde imzaya ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmakla imzaya ve borca itirazın süre aşımından reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacı borçlu, takibi 09/04/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....
Mahkemece; Takibe konu edilen senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği'nin raporu ile sabit olduğu, raporun dosya kapsamı ile uyumlu ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, imzaya itiraza yönelik davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, yasal şartları oluşmadığından tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına, usulsüz tebliğ şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 14/11/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı davacının takipten önce takipten haberdar olduğunu, rapor itirazları nedeniyle adli tıptan rapor alınmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece imzaya itiraz davasının red edildiğini, tebligattan 17/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, aynı gün içinde de davayı açtıklarını, muhataba tebligatın öncelikle şerhsiz olarak ardından 21/2'ye göre tebliğ yapılması gerektiğini, müvekkilin icra takibinde haberdar olma tarihinin 17/02/2021 tarihi olduğunu davanın esastan görülmesi gerekirken süreden reddine karar verilmesinin hukuken yerinde olmadığını belirterek istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın konusu imzaya itiraz davasıdır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonaya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 168/4'e göre ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük süre içinde imzaya itiraz davası açılması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2021/315 ESAS 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti- İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine Bursa 8....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; davacı borca itirazda bulunmuş olup, dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir itirazda bulunmamış, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasını ilk olarak istinaf aşamasında ileri sürmüştür. HMK'nın 357/1. maddesi uyarınca , ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Bu nedenle davacının dava dilekçesinde yer almayan ve istinaf aşamasında öne sürdüğü ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki iddiası incelenmemiştir. O halde, davacıya ödeme emrinin 27/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun ödeme emrine yönelik usulüne uygun şekilde ileri sürülmüş bir usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmadığı, davacı borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01/06/2018 tarihinde açtığı davada mahkemece davanın süre yönünden reddine dair karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
Sokak No:2 İç Kapı No:11 Bodrum/MUĞLA" adresine gönderildiğini ancak bila tebliğ iade edildiğini, daha sonra tebligatın TK'nın 21/2 madesine göre tebliğ edildiğini ancak bu tebligatın usule uygun olmadığını, davacının 28/07/2022 tarihinde tesadüfen icra dosyasından haberdar olduğunu, tebligatın yasanın aradığı şartları taşımadığını, tebligat zarfının da açık mavi renkte olmadığını, takibe konu borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek tebliğ tarihinin 28/07/2022 olarak düzeltilmesine, borca itirazlarının kabulüyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
Maddesi uyarınca borçlunun imzaya, borca, yetkiye ilişkin itirazlarını, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerini ve alacaklının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde açacağı dava ile ileri sürmesi gerekmekte olup, birleşen dosyada davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden ve davacı T1'ya gönderilen ödeme emri 22/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğinden, 25/07/2020 tarihinde açılan davanın süre yönünden reddine " dair karar verildiği görülmüştür....