Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    davalı tarafından yargılama aşamasında ileri sürülmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 05/09/2018 tarihi olarak düzeltilmesine, takip şekline göre yetkiye ve borca itiraz icra müdürlüğüne sunulması gerektiğinden bu itirazların reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....

    DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 8....

    ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2019 NUMARASI : 2019/340 ESAS 2019/396 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı dava dosyası Dairemize gönderilmiş, Dairemizce, HMK'nun 353- (1) b) 2) maddesi gereğince Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/340 Esas 2019/396 Karar sayılı kararının kaldırılmasına; yeniden esas hakkında; Bakırköy 5. İcra Müdürlüğünün 2019/6286 Esas sayılı dosyası ile ilgili usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 05/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, genel haciz yolu ile takipte borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden, borca itirazın reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi ve Yargıtay'ca bozulması üzerine yeniden esasa alınarak yapılan açık yargılama sonucunda gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Bakırköy 5....

      , yakalama talep edildiğini, söz konusu aracın 15.01.2023 tarihinde yakalandığını, aracın yakalanması üzerine borçlunun 17.01.2023 tarihinde Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/41828 Esas sayılı dosyasına itiraz ettiğini, 17.01.2023 tarihli karar tensip tutanağı ile ''ilamsız takiplerde ödeme emrine itiraz süresi olan 7 günlük süre içirisinde itiraz edilmediği takibin kesinleştiği görülmekle borca itiraz talebinin reddine takibin devamına karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İtiraz eden borçluların murisi ...'ya ölümünden önce 29.01.2013 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve adı geçenin usulsüz tebligat şikayeti ya da borca itirazda bulunmadığı, ancak borçlu mirasçılarının borçlu murise yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, senet üzerindeki parmak izlerinin murise ait olmadığını, kime ait olduğunun anlaşılamadığını, murisin okuma yazma bilmediğini, borçlandırıcı işlemin noter kanalıyla yapılmaması nedeniyle geçerli olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istedikleri anlaşılmaktadır....

        İcra Müdürlüğünün 2020/4228 Esas sayılı dosyasından davalı T4 tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin müvekkili tarafından 28/08/2020 tarihinde öğrenildiğini, müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, bu nedenle usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduklarını, takip dayanağı senedin rakamla yazılı olan miktar kısmında tahrifat yapıldığını, senedin aslında 100.00- TL için düzenlenmesine rağmen sonradan ekleme yapılarak 100.000- TL'ye dönüştürüldüğünü, tahrifat nedeniyle senedin geçersiz olduğunu, borcun tamamı için borca itiraz ettiklerini, davalı ile müteahhidin müvekkilini dolandırdıklarını, müvekkili aslında alacaklıyken müteahhide kefil sıfatıyla açık senet imzalamak zorunda bırakıldığını, müvekkilinin mağdur edildiğini, davalıya borcunun bulunmadığını, borca bu nedenle de itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu