Şikayet dilekçesi içeriğine göre borçlunun icra mahkemesine başvurusu; usulsüz tebligat iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlunun 28/11/2012 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği görülmüştür....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 58/3 ve 61.maddelerine dayalı şikayet olup, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia da İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, anılan şikayetin de aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12-539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği 25.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Borçlu yargılama sırasında 30.12.2014 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, şikayet dilekçesinde şikayet konusu yapılmayan bu hususun sonradan ileri sürülmesi mümkün değildir....
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Şikayetçiler, icra mahkemesine yaptığı başvurularında, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/02/2020 olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece ödeme emrinin davacı Riccardo'nun kendi imzasına, davacı Perihan'ın ise eşinin imzasına tebliğ edildiğinden bahisle tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 1673 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 24/06/2013 tarihinde ödeme emrinin, 29/01/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 24/06/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 29/01/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 13/01/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....
nun 35.maddesine göre tebligat yapılması gerekirken bilinmeyen adresteki muhtarlığa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 06/12/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle yaptığı şikayet başvurusunun süresinde olmadığını, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde İcra Mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğunu, davacı borçlunun, ödeme emri tebligatından 06/12/2021 tarihinde haberdar olduğunu açıkça kabul ve beyan etmesine rağmen işbu şikayetini 30/12/2021 tarihinde yaptığını belirterek süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aynı Kanun'un 16/1. maddesinde ise; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi mevcut olup, buna göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia, şikayet niteliğinde olup, usulsüzlüğün öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna gidilebilir. Somut olayda, borçlu ... ... Ltd. Şti. vekilinin 12.12.2013 havale tarihli itiraz dilekçesiyle icra müdürlüğüne başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11.12.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmekle beraber borca ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir....
Şikayetçi vekili, şikayetçi adına düzenlenen ödeme emri tebligatında müvekkili vakıf yetkilisinin aktivasyon işlemlerini tamamlaması sonucunda 16.07.2021 tarihinde haberdar olduklarını belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuştur. Tebligat Kanunun 32. Maddesi uyarınca usulsüz tebligattan haberdar olunmuş ise öğrenme tarihi tebliğ tarihi sayılır. Şikayet eden tarafından beyan edilen öğrenme tarihi 16.07.2021 olup usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekir. Somut olayda ise başvurunun yasal 7 günlük şikayet süresinden sonra 30.07.2021 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Şikayet eden tarafın öğrenme tarihi olarak belirttiği tarihten itibaren takibin şekline göre 7 gün içerisinde icra dairesine borca itirazda bulunması icra mahkemesi nezdinde yapılması gereken 7 günlük hak düşürücü şikayet süresini kesmeyeceğinden mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
TK. 32. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu tebliğ alan kişi tarafından ileri sürüldüğünde ve mahkemece de bu usulsüzlük kabul edildiğinde yapılan tebligatın usulsüzlüğü ile birlikte öğrenme tarihinin, öğrenme tarihi tespit edilemiyorsa bildirdiği veya şikayet tarihi öğrenme tarihi kabul edilerek mahkemece bu tarihin tebliğ tarihi olduğunun tespitine karar verilir. Somut olayda şikayetçi birinci gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük ileri sürmemiştir. Şikayet, kendisine gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkindir. Birinci haciz ihbarnamesi usule uygun olduğundan 2. haciz ihbarnamesinin gönderilmesi doğrudur....