Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip dosyasında borçlunun vekille temsil edilmesine rağmen icra emrinin vekil yerine borçlu asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatının ve ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takip dayanağı ilamda şikayetçi borçlunun ismi altında bir vekil yer almadığını, bu sebeple ödeme emrinin asile tebliğ edildiğini, kaldı ki icra müdürlüğüne yapılan taleple ödeme emrinin borçlunun vekiline de gönderildiğini ileri sürerek, şikayetin reddi ile tebligatın asile çıkarılmasında alacaklıya yüklenecek bir kusur bulunmadığından, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin şikayetçi aleyhine hükmedilmesini istemiştir. III....

    İİK'nun 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasında ise; ''Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez'' düzenlemesi öngörülmüştür. Bu durumda, yukarıda değinilen açık yasa hükmü uyarınca, ihalenin feshi, kural olarak ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. Ancak, kendisine satış ilanı tebliği gerekip de satış ilanı tebliğ edilmeyen veya usulsüz tebliğ edilen ilgili açısından şikayet süresi ihaleyi öğrendiği tarihten başlar....

      No: 3/4 ... ..." iken, 17.02.2014 tarihinde aynı adreste farklı aile nedeniyle söz konusu adresin kapatıldığı ve bu tarihten itibaren hiç adres kaydının olmadığı bildirildiğinden, satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle borçlunun mernis adresi bulunmaması nedeniyle, daha önceden bu adreste usulüne uygun bir tebliğ yapılmış olması şartıyla tebligatın geçerli olduğunun kabulü mümkün olacaktır. Bu cümleden olmak üzere, borçluya satış ilanından önce yapılan tebligatların incelenmesinde; temyiz incelemesine konu ihalenin feshine ilişkin dava dilekçesinde şikayet konusu yapılmış olan kıymet takdir raporu tebliğ işleminin T.K.'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, ancak bunun da, ilgili nüfus müdürlüğünün cevabi yazısından anlaşıldığı üzere, kıymet takdir raporunun tebliğ tarihi olan 14.7.2014'te borçlunun mernis adresinin bulunmaması nedeniyle usulsüz olduğu, ödeme emri tebliğ işleminin ise; yine bila tebliğ iade olan tebligat üzerine aynı adrese T.K.'...

        Dairemizin 09.06.2015 tarih ve 2015/12150-16065 sayılı kararı ile; tebliğ mazbatasında beyanı alınan komşu isminin tespit edilmediği, komşunun isim ve imzadan imtina etmiş olduğunun şerhedilmesinin tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

          Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 11/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin 29/04/2019 olduğunun bildirildiği, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra, 23/05/2019 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunulduğu anlaşılmaktadır....

            Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi, "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur....

              Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ise, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, ödeme emrinin borçlunun iki farklı adresine tebliğe çıkartıldığı, “... Tatil Sitesi Karşısı ... .../...” adresine gönderilen tebligatın, 05.3.2015 tarihinde, muhatabın “adresten taşındığı” şerhi ile, “... . 4005 Sk. No: 3 Kapı No: 1 .../...” adresine gönderilen tebligatın ise, 21.7.2015 tarihinde, “adres terk” şerhi ile bila tebliğ iade edildiği, takip dosyasında yapılmış bir mernis adresi araştırmasına rastlanmadığı, alacaklının borçlunun mernis adresine tebligat çıkarılması talebi üzerine müdürlükçe borçlunun “... . 4005 Sk....

                Şti. tarafından Aquaesmar Plastik Denizcilik San ve Tic. ismine düzenlenen 07/01/2017 tanzim 25/04/2017, 10/05/2017 ve 25/05/2017 ödeme tarihli 3 adet senedin oluşturduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1 maddesine göre 06/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Turgut Özal Cad., No:97/1A, Kaynaklar, Buca/İzmir adresinde borçlu davacının huzurunda 22/03/2018 tarihinde haciz işlemine başlandığı ve borçlu davacının haciz mahallini terk ettiğinin tutanağa yazıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2018 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....

                Müdürlüğü'nün 2012/7495 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan ...'ın borçlu aleyhine başlattığı .... ... Müdürlüğü'nün 2012/10186 Esas sayılı dosyasıyla garameten paylaştırma yapıldığını, oysa şikayet olunanın takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediğinin, iştirak haczinin bu nedenle geçersiz olduğunun gözardı edildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan borçlu ... vekili, müvekkilinin taraf sıfatı olmadığını, sık sık ... dışına çıkması nedeniyle hakkındaki takip ve davaları UYAP 4060 servisinden öğrendiğini, şikayet olunan ...'ın başlattığı 2012/10186 Esas sayılı takibi de bu şekilde öğrendiğini, kendi ricası üzerine arkadaşı...'ın ödeme emrini tebliğ aldığını ve aynı gün kendisine aktardığını, takip dosyasına beyanda bulunulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

                  Somut olayda, davacı vekilinin usulsüz tebligata ilişkin şikayet dilekçesinin incelenmesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet sebeplerine yer verildiği, 103 davetiyesine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin bulunmadığı, icra dosyasının yapılan incelemesinde, şikayetçiye 13.11.2019 tarihinde 103 davetiyesinin T.K.'...

                  UYAP Entegrasyonu