İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemece karara esas alınan, 09/10/2019 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliği işleminin hasma tebliğ yasağı nedeniyle usulsüz olduğunu, usulsüzlük nedeniyle kıymet takdir raporunun yeniden tebliğe çıkarılmasına karar verildiğini, 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayetin süresinde olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 13....
Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....
Tebliğ tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan kanun ve tüzük hükümlerine göre yapılan incelemede, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde "tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmesi lazımdır." Belirtilen hususların tebliğ evrakında bulunması zorunlu unsurlardandır (HGK.nun 08.10.2008 tarih, 2008/12-536 esas, 2008/574 karar). Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelemesinde, tebligatın bırakıldığı bildirilen mahalle muhtarının imzası bulunmadığı gibi, tebliğ memurunun adı ve soyadının da yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile tebliğ işlemi usulsüzdür....
İTM'nin 2019/151 Esas, 2019/48 Karar sayılı dosyası ile usulsüz ödeme emri tebliğ işleminin şikayeti ile borca itiraz davası açıldığı, mahkemece davacı vekilinin talebi doğrultusunda davadan sonra takibin durdurulması karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, yine 12. İTM'nin 2019/183 Esas, 2019/91 Karar sayılı kararı ile icra müdürlüğünün 01/11/2019 tarihli takibin durdurulması kararının iptaline karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, bundan sonra alacaklı vekilinin talebi ile haciz işlemlerine geçildiği anlaşılmıştır. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/49957 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı müvekkil şirket adresinin neden kapalı olduğu araştırılmadan doğrudan muhtara tebliğ edilerek usulsüz tebliğ edildiğini, 22.02.2022 tarihinde icra takibinden haberdar olmasına rağmen borca itiraz talebinin müdürlükçe hukuka aykırı olarak süreden reddedildiğini ileri sürerek usulsüz tebligata konu ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebligatının 22.02.2022 tarihinde yapılmış sayılmasına karar verilmesini, takibin durdurulmasını ve 22.02.2022 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; tüzel kişiliğe usulüne uygun tebligat çıkartıldığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip borçlusunun icra mahkemesine başvurusu usulsüz tebliğ edilen tebligatın öğrenme tarihinin düzeltilmesi şikayeti olup, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz ettiğini ileri sürmüş olması, hukuki nitelendirme Hakime ait olduğundan sonuca etkili olmayıp ilk derece mahkemesince de tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak inceleme yapıp şikayetin süreden reddine karar vermiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince değil, 21/1 maddesi gereğince tebliğ edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre mernis adresine usulüne uygun tebligat yapılmadığını iddia ettiğini, talebin öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, ayrıca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, komşunun isminin İsmail Turalıoğlu olduğunun anlaşıldığını, ayrıca aksi düşünülse dahi posta memurunun yazısının okunaklı olmaması nedeniyle tebligatın usulüne uygun olmadığına karar verildiğinden müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi ve T.K.'nun 21/1. maddesi uyarınca açılmış, usulsüz tebligat şikayeti davasıdır....
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasında ödeme emri tebliğinin müvekkiline usulsüz yapıldığını, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, ödeme emrinde müvekkilinin adresinin Şefaatli olarak yazıldığını, yetkili icra dairesinin de Şefaatli İcra Müdürlüğü olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeden davacıların yetkiye itirazının incelenmesi ve yetkisizlik kararı verilmesi yerinde bulunmadığından mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti incelenerek takip şekline göre de diğer hususların incelenmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 3....
Bu halde muhatabın adresi gün aşırı olacak şekilde muvakkatan terk ettiğinin kabulü gerekir ki bu halde TK 21/1 maddesine göre tebliğ muamelesi yapılamaz. Bu durumda posta memurunca evrakın bila tebliğ iade edilmesi gerekirdi. Keza emniyet zabıta tahkikatı ile ilçe nüfus müdürlüğü cevabi yazısına göre muhatabın sorulduğu Ahmet Ünlü isimli kişinin tebliğ adresinde ve etraftan bilinen bir kişi olmadığı, yani komşu olmadığı anlaşılmıştır. O halde davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili, gecikmiş itirazda bulunmuş ise de usulsüz tebliğ şikayeti kabul edildiğinden bu yöndeki talep ayrıca tetkik edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kabulüne, İstanbul 22 icra dairesinin 2021/31762 numaralı dosyasında davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ıttıla tarihinin 05/01/2022 olarak düzeltilmesine, Gecikmiş itiraz yönünden ayrıca tetkike yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; Mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden borçlunun iddiası doğrultusunda araştırma yapılarak tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi ve usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun imzaya vaki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti yönünden gerekli delillerin toplanması ve sonrasında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken herhangi bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı, bu durumda yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden...