tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, bu haliyle adı geçen davalılara yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşıldığından; gerekçeli kararın adı geçenlere 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz ve temyize cevap sürelerinin beklenilmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
usulsüz olduğundan, gerekçeli karar 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre katılanlara usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, verilmesi halinde temyiz dilekçeleri eklenip, düzenlenecek ek tebliğname düzenlenmesinden sonra dosyanın iadesinin temini amacıyla mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme kararına ilişkin tebligat ise, aynı adres “15. Blok” a çıkartılmış, “12. ... 15. Blok yoktur, muhatap ismen tanınmıyor” gerekçesiyle iade edildiği halde yine “15. Blok"ta Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince usulsüz olarak karar tebliğ edilmiştir. Bu nedenle Dairemizce 5.4.2007 tarihinde, davalıya “1-5 Bloktaki adresine usulüne uygun şekilde mahkeme kararının tebliğ edilmesi için dosya iade edildiği halde mahkemece daha önce yapılan yanlış işlem tekrarlanarak “15. Blok adresine” Tebligat Kanununu 35. maddesi gereğince usulsüz tebligat yapılıp dosya geri gönderilmiştir. Buna göre; yeni bir iadeye mahal verilmeksizin, davalıya mahkeme kararının “1-5 Blok” daki adresine usulüne uygun şekilde (T.K. 35. maddeye göre değil) gerekli hassasiyetin gösterilerek tebliği için dosyanın mahalline İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.25.10.2007...
Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme ilamının tebliği için; 1- Davalı ...’a çıkartılan tebligatın, muhatap ile birlikte oturan yakınına yapıldığı, ancak muhatabın tebligat saatinde adreste bulunmama nedeninin tebliğ memurunca tespit edilmemesi nedeniyle usulsüz olarak tebliğ edildiği (Tebligat Kanunu md.16), 2- Yine davalı ... Eğitim Hizmetleri ve Malzemeleri Ticaret A.Ş’e çıkartılan tebligatın, şirket yetkililerinin tebligat saatinde adreste bulunmadığı belirlenmeden doğrudan doğruya temsil yetkisi bulunmayan şirket çalışanına yapılması nedeniyle usulsüz olarak tebliğ edildiği (Tebligat Kanunu md.13) anlaşılmıştır.Bundan ayrı, ilgisi nedeniyle dosya içerisinde yer alması gereken ...4....
in dosyada bilinen son adresi olan "..." adresine tebligat çıkartılmadan doğrudan mernis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu, b) 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bunun da bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan Yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği cihetle; gıyabi karar sanık ...'e Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, dosya kapsamına göre bu adrese daha önce yapılan geçerli bir tebligat olmadığından, tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla; Kararın sanıklar ... ve ...'...
.........ile ...’ya Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca yapılan tebligatlarda beyanda bulunan komşunun yalnızca adının yazılı olduğu soyadı bilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından usulsüz olduğu, son olarak mirasçılardan ... ile ...’a gerekçeli kararın tebliğ edilmediği belirlenmiştir....
in açık adreslerine çıkartılan gerekçeli karar tebliğleri usulsüz olarak güvenlik görevlisine tebliğ edilmiş; yine davalılar ... ve ... adına Tebligat Yasasının 35.maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebligatlarının da aynı adrese daha önce yapılmış usulüne uygun bir tebligat (dava dilekçeleri usulsüz olarak güvenlik görevlisine tebliğ edildiğinden) olmadığından usulsüz oldukları saptanmış; davaya konu sitenin üzerine kurulu olduğu parsellere ilişkin ise tapu sicil müdürlüğünden yeterli cevap alınmamıştır....
Davacı taraf tebligatın usulsüz olduğundan bahisle 12/11/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini talep etmiş, mahkemece tebligat usulüne uygun olduğundan davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmiş, davacı tarafça bu karara karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü istenmiştir. TK 10 maddesinde "Tebligat, tebligat yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/94796 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinde adres bilinmiyor şeklinde beyan yazıldığını, ödeme emri şartlarının bulunmadığını, buna rağmen takibin icra dairesi tarafından kabul edilerek sistemden sorgulama yapılarak MERNİS adresine ulaşıldığını, ancak tebligat hiç postaya verilmeden TK 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığının ilk tebligat yapılmadan direk TK 21/2 maddeye göre tebligat yapıldığını, ilk tebligat usulüne uygun olmadığından 2. Olarak yapılan TK 21/2 tebligatının usulsüz olduğunu, 05/08/2020 tarihinde taklipten haberdar olduklarını, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 05/08/2020 olarak kabulüne, takibin itirazları nedeni ile durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....