WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 09.06.2021 tarih ve 2021/4679- 6216 E-K sayılı kararında özetle muhatap şirketin adresine tebliğe çıkarılan ilk tebligatın "tanınmama" kaydı ile iade edilmesi halinde aynı adrese Tebligat Kanunu 35/4. maddesine göre yapılacak tebligatın usulsüz olacağına hükmettiği, TK'nın 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicili adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerektiği, somut olayda ise, bila tebliğ edilen tebligatın tanınmama kaydı ile iade edildiğinden, bilahare TK'nun 35/4. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince; "tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, somut olayda davacı (şikayet eden borçlu) tarafça usulsüz tebligattan 02.02.2021 tarihinde...

Maddeye göre tebliğ yapılmasının usulsüz olduğunu, adresten taşınmadıklarını, pandemi nedeniyle faaliyetlerinin azaldığını, haftanın belirli günleri çalışanların işyerine gittiğini, adreste bulunmadığı esnada kalıcı olarak ayırılıp ayrılmadığının tespiti yapılmadan TK 35. maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, arabuluculuk işlemlerinin vekil ile yapıldığını, vekil ile temsil edildiği halde vekiline tebligat gönderilmediğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş, icra takibinin, ödeme emrinin ve yapılmış işlemlerinin iptal edilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince " Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak şirket yetkilisine tebliğ edilmediğini ve tebligattan 13/11/2015 tarihinde haberdar olunduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, istemin kabulüyle usulsüz tebliğle yapılan takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar...

    Adresine normal tebligat(Barkod no 13)tebligat çıkartıldığını, aynı tarih 20.07.2017 tarihinde “Armağanevler mah., Sırt Sok., 184C/V Ümraniye/İST adresine ise tebligat zarfında (Barkod no:37)Tebligat Kanunu 21. maddeye göre çıkartıldığı belirtilmediğini ancak bu maddeye göre işlem yapılmadığını, bu hususta ki bir diğer usule aykırılığın ise tebligat çıkartıldığı tarihte müvekkilinin mernis adresinin “Güvercintepe mah., Peyamisafa cad., Aydınlık Sok., 6/12 Başakşehir/İstanbul” adresi olduğunu, gerek aynı tarihte farklı adres olarak gösterilen ama aynı adrese hem normal hem de 21. maddeye göre tebligat gönderilmesi ve tebligat evrakının üzerinde 21. maddeye göre olduğu kaydı belirtilmeden bu maddeye göre tebligat yapılması gerekse müvekkilinin mernis adresi tebligatların yapıldığı adresten farklı ve sistemde kayıtlı olmasına rağmen kayıtlı adresine değilde başka adrese tebligat kanunu 21 maddeye göre tebligat gönderilmesinin amacının müvekkilinin kardeşinin üzerinde haciz baskısı oluşturmak...

    Haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığını, tebligatın kime yapıldığının belli olmadığını, Tebligat Kanunu Madde 21/ 1 ve 21/ 2 çerçevesinde de açıkça usulsüz bir tebligat olduğunu, 89/2'ye ilişkin tebligatın 11.11.2019 tarihinde aynı konutta ikamet eden demek suretiyle isim belirtmeden tebliğ edildiğini, tebligatın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı T3 tanımadığını ve alacaklıya borcu da bulunmadığını, müvekkili T1'nin kimlik bilgileri ve numarası usulsüz bir şekilde ele geçirilerek kendisine haciz ihbarnamesi yollandığını, borçlu gösterilmek suretiyle araçlarına ve banka hesaplarına haciz işlemi yapıldığını, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan söz konusu tebligatın muhatabın adresinde ismi belirtilmeyen bir şahsa bırakıldığını ve komşusuna haber verilmek suretiyle denilerek usulsüz bir şekilde haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz...

    bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebi'' nin tebligat mazbatasına yazılacağının hüküm altına alındığı görülmüştür....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....

      Dava ilamsız takipte gecikmiş itiraz olup mahkemece davanın görev yönünden reddine ilişkin kararın dairemizce bozulması üzerine mahkemece, gecikmiş itiraz iddiasının yerinde olmadığı, borçluya usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti ile; şikayet tarihinin öğrenme tarihi olan 21/8/2015 olarak belirlenmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak borçlunun, usulsüz tebligat şikayetinin; Tebligat Kanunu 32. madde gereğince usulsüz tebligatı öğrendikten itibaren 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurması gerekmesi karşısında, borçlu tebligattan 21/8/2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği halde, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 04.09.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunmuştur. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Yukarıda belirtilen kanun ve kanuna dayalı olarak çıkartılan tüzük hükmü gereğince, tebligatların muhatabı olan vekilin, tebligat sırasında bürosunda bulunmadığı tebliğ evrakına yazılmadığından, tebligatlar usulsüz olarak tebliğ edilmiştir.Bu hususun, temyiz incelemesi sırasında tesbit edilmesi nedeniyle Dairemizin 05.03.2012 gün ve 2012/961 E. 5691 K.sayılı ilamı ile “Mahkeme ilamı ile karşı tarafın temyiz dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresinin beklendikten sonra gönderilmesi…” için dosya mahalline geri çevrilmiştir.Her ne kadar mahkemece, geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilmesi için tebligat hazırlanmış ise de; anılan tebligatın mahkeme kaleminde tebliğ belgesini almaya yetkili olmayan davalı vekilinin sekreterine tebliğ edildiği, bu haliyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenmiştir....

          .-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

            UYAP Entegrasyonu