WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaldırılmasına, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 20.11.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İcra Dairesi'nin 2021/44962 Esas sayılı dosyasında yapılan usulsüz tebligat nedeniyle usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, usulsüz olarak yapılan tebligat nedeni ile ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkili şirketin icra dosyasını öğrenme tarihi olan (fiili haczin yapıldığı tarih) 24.11.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı banka vekili tarafından, açılan itiraz davasının iki farklı sebebe dayandığı, davalı tarafından dava dışı borçlu Nihat Yıldız Ltd Şti aleyhine Amasya İcra Müdürlüğü'nün 2018/49256 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin usulsüz olarak kesinleştirildiği, borçluya yapılan ödeme icra emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu, taraflar arasındaki alacağın muvazaalı olduğu iddialarına dayandıkları, Yerel Mahkeme tarafından itiraz nedenlerinin tümü ile incelenmediği, usulsüz kesinleştirmeye ilişkin inceleme yapılmadığı, ayrıca icra dosyasının muvazaalı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir....

bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebi'' nin tebligat mazbatasına yazılacağının hüküm altına alındığı görülmüştür....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/54-121 E.K. sayılı dosyasında 3. kişinin, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiş, borçluya temyiz dilekçesinin usulsüz olarak tebliğ edilmesi üzerine, borçlunun, tebligattan haberdar olduğunu ileri sürdüğü 04.12.2015 tarihinde kararı temyiz ettiği ve ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu haliyle borçlunun başvurusu süresindedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda borçlunun, vekili aracılığıyla, ... 19. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1368-1350 E.K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkemenin 01.12.2014 tarihli kararının dosyaya sunulduğu, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir....

        Usulsüz tebligatın yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte gerçekleşen ittıla ile ancak bu tebligat geçerli sayılabilecektir. Somut olayda, borçlunun, ihalesi yapılan taşınmaz yönünden vekili aracılığıyla İnegöl 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.04.2022 tarih ve 2021/325 E. - 2022/115 K. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdirine itiraz ettiği, anılan mahkemenin 27.04.2022 tarihli kararının takip dosyasında mevcut olduğu, alacaklı vekilinin de, kıymet takdirine itiraz yargılamasına katılarak borçlunun vekille temsil edildiğinden haberdar olduğu, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, şikayetçi borçlunun vekiline tebliği gerekir. Emredici nitelikteki düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz....

          Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12- 258 esas, 20018344 sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

          Şahıs olan müvekkiline 07.04.2017 tarihli 89/1 ihbarnamesi gönderildiğini bu haciz ihbarnamesinin, Tebligat mevzuatına aykırı olduğunu, müvekkiline gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi tebligat parçasında " tebligat evrakı muhatap üç-ha kardeşler temsilcisi imzasına 19.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir." denilerek Yasin Şener isimli kişinin adı ve imzasının bulunduğunu, bu şahsın müvekkili şirkettin mermer ocaklarında, fabrikasında çalışan işçilerin yemeğini hazırlayan aşçısı olduğunu, dilekçe ekinde işe giriş bildirgesinde de bu şahsın meslek adı ve kodunun açıkça aşçı olarak gözüktüğünü, bu kişinin Kanunun aradığı selahiyetli mümessil olmadığını, bu kişiye yapılan usulsüz tebligattan müvekkili şirket yetkililerinin haberdar olmadığını, bu bakımdan 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, birinci haciz ihbarnamesinin öğrenme tarihinin 18.10.2019 tarihi olduğunu, usulsüz yapılan birinci haciz ihbarnamesi tebligatından sonra müvekkili şirkete gönderilen 05.06.2017 tarihli İİK...

          Hukuk Dairesi'nin 2020/223 Esas ve 2020/1782 Karar sayılı ilamı ile usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine kesin olarak karar verildiği, yapılan tebligatın usulüne uygun olduğuna verilen karar sonrasında ortada geçerli bir itiraz bulunmadığı, usulsüz tebligata ilişkin şikayet davasının İstanbul Anadolu 8....

          UYAP Entegrasyonu