İcra Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarih 2019/468 E.-2019/787 K.sayılı ilamı ile imzaya itirazın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 02.11.2021 Tarih 2020/2075 Esas 2021/2036 Karar nolu ilamı ile "öncelikle usulsüz tebligat hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerektiği, davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddialarının mahkemece değerlendirilmediği" gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
belirterek, kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, bu talep kabul görmez ise, gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu şirket hakkında kira alacağı ve tahliye talepli icra takibine başlanıldığı, davacı tarafça ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, 26.03.2021 tarihinde haberdar olunduğu, aksinin kabulü halinde gecikmiş itirazlarının kabulünün talep edildiği, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....
İcra Müdürlüğünün 2021/1650 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibindeki tebligat işlemlerinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, bilinen adrese tebligat gönderilmeden müvekkili şirketin ticaret sicil müdürlüğünden adresine ilişkin araştırma yapılmadan borçlu şirkete TK.nun 35.maddesine göre tebligat yapılamayacağını, müvekkili şirketin bilinen adresine tebligat yapılmadığı gibi mersis adresine ve ticaret sicil müdürlüğüne kayıtlı adresine yapılan tebligatta da usulsüzlük bulunduğunu, müvekkili şirketin usulsüz tebligatı ve aleyhine icra takibi başlatıldığını öğrendiği tarihin 20.09.2021 olduğunu, banka hesabına konulan bloke neticesinde hadiseyi öğrendiğini beyan ederek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 20.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....
Borçlunun itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğu yönünde açıkça bir şikayette bulunulmadığından icra mahkemesinin tebligatın usulsüz olup olmadığını değerlendirmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, borçlunun itirazlarının süre aşımından reddi yerine tebligat işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle itirazın esasının incelenerek istemin kabulü isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.01.2015 tarih ve 2014/26641 E., 2015/1560 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Barosunda kayıtlı adresinin alacaklı şirket adresi olduğunu, uygulanması gereken maddelerin Tebligat Kanunu 12. ve 13. 17. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği 26. maddesi olduğunu, tebligat yapılan vekilin ayrı bir işyeri bulunmadığını, mesleğini davacı şirkete bağlı olarak onun adresinde ifa ettiğini, tebligatın usule uygun olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda boçlunun borca itiraz dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasında; "... işyeri temsilcisi ... imzasına" evrakın tebliğ edildiği belirtildiği, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğe çıkartılması yerinde ise de Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve yönetmeliğin 26. maddesi gereğince muhatabın ... yerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın tebliğ evrakında yer almadığı ve tebliğin, vekilin sekreteri veya katibine değil, ... Fabrikası işyeri temsilcisi ...'...
yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....
İcra Müdürlüğünün 2018/4234 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkili adına mernis adresine 7 örnek ödeme emri gönderilmek üzere iki defa tebligat hazırlandığını, fakat tebligatların gönderilmediğini, aynı adrese daha sonra TK 21/2 maddesi gereğince tebliğ edilmesi şerhli tebligat çıkartıldığını, tebligatın 09/08/2018 tarihinde Tebligat Kanununa aykırı olarak muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiğini, 23/02/2022 tarihinde müvekkilinin emekli maaşına haciz konulması üzerine takibi öğrendiklerini, tebligatın usulsüz olduğunu, öğrenme üzerine süresi içinde icra dosyasında borca itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihi olan 23/02/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazlarının reddine ilişkin kararının şikayet yoluyla kaldırılmasına, icra takibinin itirazları nedeniyle durdurulmasına karar verilmesini...