Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

    DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2020/5203 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, düzenlenen 13 örnek ödeme emrinde tebligat adresinin Mansuroğlu Mahallesi 225.Sk. K.4 D.4 Dündar Apt. Bayraklı/İzmir olarak yazıldığını, tebligat yapılacak adresin dış kapı numarasının yazılmadığını, sadece var olduğu iddia edilen apartman ismine yer verildiğini, müvekkilinin adresinin Mansuroğlu Mah. 225.Sk....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7115 takip sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 07/08/2019 tarihinde TK'nın 35. maddesine göre davacı/borçlu şirkete tebliğ edildiği, davacı borçlu şirket vekilince 02/12/2019 tarihinde, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir....

    Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur. Somut olayda, borçlu şirketin takip talebindeki adresine gönderilen tebligatın, taşındığı şerhi ile iade edildiği, borçlu şirketin adresinin ticaret sicil memurluğundan sorulduğu, ticaret sicilinde kayıtlı adresinin; "Maslak Mah. Maslak Meydan Sok. No.3/45 Sarıyer " adresi olduğu, ticaret sicili adresine çıkartılan ve iade edilen tebligat mazbatası aslının icra dosyasında bulunduğu, bunun üzerine borçlu şirektin ticaret sicil adresine bu defa 29.04.2019 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ yapıldığı, açıktır....

    Somut olayda; davacının istinafa konu davada usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmamasına, başka bir dosyada tebliğin usulsüz olduğu iddiasında bulunduğunu bildirmesine karşın, Mahkemece davacı talebinin dışında tebliğin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının incelenmesi HMK'nın 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gibi, davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti mevcut olduğu halde şikayet sonucu verilen kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davanın süre yönünden reddine karar verilmesi HMK'nın 166/1. maddesine aykırı ve isabetsizdir. O halde davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair karar İstanbul BAM 20....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2020 NUMARASI : 2020/241 ESAS- 2020/455 KARAR DAVA KONUSU : TEBLİĞ USULSÜZLÜĞÜ ŞİKAYETİ VE KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine yapılan takipte davacının mernis adresine gönderilen ilk tebligatın muhatabın tanınmadığı gerekçesi ile bila tebliğ dosyaya iade edildiğini, birinci tebligattan sonra Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi gereğince tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini ve dosyada davacının taşınmazına haciz işlemi uygulandığını, Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre yapılan tebligata esas alınan ve bila gelen 28.5.2019 çıkış tarihi tebligatın beyanda bulunan komşunun ismi alınıp imzası alınmaması nedeni ile kanunun 21 / 1 ve 23 / 7 maddeleri ile yönetmeliğin 30 ve 35. maddelerine aykırı olduğunu, usulsüz olan bu tebligat esas alınarak yine kanunun 21/2 maddesine göre yapılan ikinci tebligatında usulsüz kabul edilmesi gerektiğini, zira yasak ağacın meyvesinin...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....

    -K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

      Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir....

      Davacı borçlu vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda özetle; taleplerinin usulsüz tebligat şikayeti olup, icra dairesine yaptıkları 10/09/2018 tarihli itirazları hakkında durdurma kararı verilmediğinden bunu vurgulamak için yetki ve borca itirazı dile getirdiklerini, ön inceleme duruşmasında alınan beyanında da talebin usulsüz tebligat şikayeti olduğunun belirtildiğini, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, davanın kısmen reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru; genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayet ve takibe itiraza ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin TK.'nun 21/2 maddesi gereğince "Reşat Nuri Sokak 52/B Kat:13 D:57 Y.Ayrancı/Ankara" adresinde, 28/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. T.K.'...

      UYAP Entegrasyonu