İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2022/37 ESAS 2022/177 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/41209 esas sayılı dosyasından yapılan usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin ödeme emrinden haberdar olduğu 27/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili icra dairesi olan Develi İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz ettiklerini, senette tahribata itiraz ettiklerini, itiraz ettikleri kambiyo senedinden doğan ana para, faiz, vekalet ücreti, masraf, harç ve diğer alacak türlerine itiraz ederek söz konusu itirazlarının kabulü ile müvekkili aleyhine haksız...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının usulsüz tebliğ işlemine yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin e-devlet sistemine girdiği 25/10/2019 tarihinde hakkındaki icra takibinden haberdar olduğunu, davacının icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiği günde ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçası icra dosyasına dönmediğinden usulsüz tebligattan haberdar olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde takipten 21/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, 22/07/2019 tarihinde takip dosyasına borca itiraz dilekçesi verdiğini belirttiği, takip dosyasının incelenmesinde de, davacı tarafından imzalı 22/07/2019 havale tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının 21/07/2019 tarihinde takipten haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra, 24/06/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
Dava usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir....
Her ne kadar borçlu icra mahkemesine gecikmiş itiraz olarak başvurmuş ise de, itiraz dilekçesi içeriğine ve talebin ileri sürülüş şekline göre başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca; borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Borçlu şikayet dilekçesinde; öğrenme tarihinin 02.04.2015 tarihi olduğunu, bir başka anlatımla tebligattan anılan tarihte haberdar olduğunu bildirmiş, icra mahkemesine ise bu tarihten itibaren İİK.nun 16/ 1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 10.04.2015 tarihinde başvurmuştur. Bu durumda, mahkemece, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Usulsüz Tebligat Şikayeti Yönünden; Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından dava dışı borçlu Işıl Ürek aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak davacı 3.kişi şirkete İİK 89.madde kapsamında haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı tarafın haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 07/10/2021 tarihinde haberdar olduklarını söyleyerek şikayette bulunduğu, ayrıca İİK 85.madde kapsamında taşkın haciz şikayetinde bulunduğu görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/394 E. sayılı dava dosyasının dava konusu ile huzurdaki incelemeye konu dava konusunun birbirinden farklı olduğunu, 2021/394 E. sayılı dava 14.09.2021 tarihinde sağlık sorunlarına dayanılarak gecikmiş itiraz talebinde bulundukları bir dava olduğunu, oysa huzurdaki dava sayın mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere usulsüz tebligat şikayetine ve icra memur muamelesinin şikayeti sebeplerine dayalı bir dava olduğunu, dava dosyasına sundukları belediye yazısının 16.09.2021 tarihli olması karşısında müvekkilinin usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarihin de 16.09.2021 tarihi olduğunun izahtan vareste olduğunu, o halde usulsüz tebligat şikayeti için son tarih 23.09.2021 tarihi olmakla birlikte 21.09.2021 tarihinde ikame edilen davanın süre yönüyle reddinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, öte yandan dava dosyasında hakim tarafından bilirkişi görevlendirmesi yapıldığını ancak bu görevlendirmenin ek bir karar olmaksızın UYAP sisteminden silinmek suretiyle...
İcra Müdürlüğünün 2017/399 Talimat sayılı dosyasında yapılan hacizde adı geçen davalılar yönünden kapıya not yapıştırılarak muhtara haber verildiğini, dolayısıyla takipten bu davacıların da haciz tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca tebligat T4'un mernis adresine yapılmış olup, tebliğ esnasında Yunus Acan'ın beraber yaşadıklarına dair beyanlarının alındığını, bu şahıslar yönünden de davanın reddi gerektiğini, senedin kambiyo vasfı taşıdığını, hükümle birlikte teminatsız olarak tedbir kararı verilmesinin yerinde olmadığını, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo şikayeti davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacılar T3 ve T1 Manisa 2. İcra Müd.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Borçlunun usulsüz tebligat iddiasıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinde bulunduğu, mahkemece istemin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Usulsüz tebligat şikayeti bu hususun öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde öne sürülmesi gerekir. Somut olayda; takip borçlusu tarafın 05/11/2021 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz ettiği 08/11/2021 tarihinde ise icra müdürlüğünce itirazın reddine yönelik karar verildiği beyan edilip kabul edilmekle dosya kapsamına göre iş bu tarihlerde takip borçlusunun usulsüz tebligatı öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna rağmen 7 günlük süreden sonra 30/12/2021 tarihinde dava açmış olmakla İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır....
İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....