WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tebliğ tarihi ve takipte istenen miktarın düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu ve davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bildirilen hususlar ile gerekçelerin hiç değerlendirilmediğini, bila tebliğ dönen tebligatın usulüne uygun şekilde tebliğ sürecine tabi tutulmadığı ve yine TK'nın 35. Maddesi kapsamında yapılan tebliğin kanuna uygun yapılmadığı hususunun gözden kaçırıldığını, müvekkili şirketin tebliğ tarihi itibarı ile tebliğ yapılan adreste faaliyette bulunduğuna ilişkin kiraya veren şirketlerden ve site yönetiminden alınan yazıların dava dosyasına sunulduğunu, ana bina girişinde güvenlik biriminin olduğunu, gelen posta ve kargoların güvenlik birimi tarafından karşılandığını beyanla, dava dilekçekindeki beyan ve iddialarını tekrar ederek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

    Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiğini, pandemi koşulları sebebiyle müvekkilinin tebligattan çok geç haberdar olduğu için elinde olmayan sebeplerle imzaya itiraz için gereken süreyi kaçırdığını, Mahkemece bu husus yeterince araştırılmadan ret kararı verildiğinden, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, usulsüz yapılan tebligat sebebiyle imza müvekkiline ait olmamasına rağmen, mahkemece gerekli incelemenin yapılamadığını, icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait imza örneklerinin ilgili kurumlardan istenilmediğini, imza örnekleri istenildiğinde, icra takibine konu senetteki imza ile karşılaştırılarak, bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya,borca ve ferilerine itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin ve imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, karar duruşmasında alacaklı vekilinin yüzüne karşı tefhim veya tebliğden itibaren on günlük istinaf süresinin verildiği, alacaklı vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf başvurusunda bulunması üzerine İstanbul Bölge Adliye...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

        Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönler incelenmeksizin mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          , alacaklı taraf olarak icra dairesinden tebligat istenilecek adresin de mernis adresi olmasının tebligat kanunu ve icra iflas kanununa göre usule uygun olduğunu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın müvekkili aleyhine verilen usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

          Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Davacı borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu vekilince tebliğin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 20.08.2021 olarak belirlenmesinin istenildiği, yetkiye, imzaya, borca itiraz edildiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....

          Şikayetçi 28.01.2016 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olduğunu belirttiğine göre 28.01.2016 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve belirttiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 28.01.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek, zaman aşımı itirazı yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması ve zamanaşımı itirazının süreden reddi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu