Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2019/742 ESAS - 2021/249 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 4. İcra Müdürlüğü tarafından 2018/45034 Esas sayılı icra takip dosyasında ödeme emri müvekkili şirkete TK md. 35.'e göre tebliğ edildiğini, fakat söz konusu tebligat zarfı Tebligat Kanununda belirtilen zorunlu unsurları taşımaması nedeniyle usulsüz olduğunu, İstanbul 4....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 31/12/2018 ve 30/11/2018 keşide tarihli 2 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 07/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği takipten 17/05/2019 tarihinde haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte takibe konu çeklerdeki keşideci imzasına itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, imzaya yönelik davanın reddedildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/291 esas sayılı dosyasındaki 26/02/2019 tarihli tebligatın usulsüz olduğunun tesbiti ile, TK. Nun 32. Maddesi gereğince öğrenme tarihi olan 10/05/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, 10/05/2019 tebliğ tarihi esas alınarak takibin kesinleşmesinden önce davacının malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılmasına, imzaya itiraz talebinin reddine, asıl alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, asıl alacağın %10'u oranındaki para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: *Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz ödeme emri tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, Bandırma 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/132 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile takibin iptali istemine ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, davacı-borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2020 tarihi olarak düzeltilmesini istediği, ayrıca takibe konu çekteki imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2020 olarak düzeltilmesine ve imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir...

Kendisine ödeme emri usulsüz tebliğ edilen borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini şikayet yoluyla tek başına icra mahkemesine getirebileceği gibi imzaya itiraz ile birlikte ileri sürebileceği, bu kapsamda hem imzaya itiraz ile birlikte hem de ayrı bir dava ile ileri sürülmesinin derdestlik durumu oluşturacağı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince 2019/470 Esasına kayden öne sürülen usulsüz tebliğe yönelik iddia ve taleplerin işbu dava ile derdestlik oluşturduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Diğer bir deyişle davacının istinafa konu dava dosyasında usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin var olduğu açıktır....

Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

    DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYET-İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....

    İlk derece mahkemesi tarafından ; davacının mernis adresinin 22/12/2020 tarihi itibarıyle "Gökırmak Mahallesi Yeşilbağ Sokak No:22 Durağan/ Sinop" adresi olduğu, davacının fiilen bu adreste ikamet etmediğinin kolluk araştırma tutanağı ile tespit edildiği, 2 nolu dairede ikamet ettiği yazılı olan davacının yengesinden sorup öğrenilmek suretiyle muhatabın taşındığının tespit edilerek tebligatın iade edildiği, posta memurunca yapılan bu araştırmanın kolluk tutanağı ile de doğrulandığı, icra müdürlüğünce ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasında hukuka ve usule aykırı bir yön bulunmadığı, böylelikle tebliğ işleminde bir usulsüzlük olmadığı anlaşıldığı, davacı borçluya 25/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğinin tebliğ edilmesi nedeniyle borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığı şeklindeki gerekçe ile "Usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, Borca ve imzaya itirazın süre yönünden REDDİNE " karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu