DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Osmaneli İcra Müdürlüğü’nün 2020/212 E sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, ferilerine itiraza ilişkindir. HMK'nun 33.maddesinde uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olup, somut uyuşmazlığın öncelikle ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet mi yoksa gecikmiş itiraz olarak mı nitelendirilmesi gerektiği çözümlenmelidir. İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatap tarafından bir engel nedeniyle süresinde itiraz edilememiş olması halinde mazereti gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazların ve dayanaklarınının, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 58/3., 61/1. maddeleri uyarınca ödeme emrine takip dayanağı belgenin eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali ve borca itiraz istemine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun “Elektronik Tebligat" başlıklı 7/a maddesinin 2. fıkrasında, birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verileceği, bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 3. fıkrasında ise; elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda, davacıya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle davacının elektronik tebligat adresi açık ve aktif olduğundan, tebligatın elektronik yolla yapılması yasal zorunluluktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin borçlunun hastanede yattığı ve ikametgahında kimsenin bulunmadığı esnada 22.10.2015'te tebliğ edildiğini, ödeme emrinden 28.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu beyanla borca itirazda bulunulduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 28.12.2015 olarak düzeltilmesi ve borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti-Borca İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti, yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 168,169 ve 169/a maddeler, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Evrak Merkez Mahallesi muhtarlığına teslim edildi 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı haber vermek üzere komşusu Ahmet Çınar'a bilgi verildi." şerhi ile tebliğ edildiği, söz konusu tebliğ işleminin T.K. 21/1 maddesi hükümlerine uygun bir şekilde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair mahkeme kararı doğru olmuştur. 2- Yetkiye ve faize ilişkin itirazlar yönünden Dairemizce yapılan incelemede, İİK'nın 168/5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda yetkiye ve borca itirazların ödeme emri tebliğini müteakip 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İtiraza konu ödeme emri davacı borçluya 11/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Eldeki davada itiraz tarihi 15/02/2021 tarihlidir....
Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından davanın süresinde açılmadığını, davacının takibe konu çekte tahrifat bulunduğu ve bu nedenle çekin kambiyo vasfını yitirdiği itirazının yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ve kötü niyet tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 14. maddesinde "Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılır. Yukarıki fıkrada yazılı olanların haricindeki askeri şahıslara birlik veya müessesede tebligat yapılması icabeden ahvalde, tebliğin yapılmasını nöbetçi amiri veya subayı temin eder. Bunlar tarafından muhatabın derhal bulundurulması veya tebliğin temini mümkün olmazsa tebliğ kendilerine yapılır" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, muhatabın görevde olması nedeniyle tebligatın daimi memuru Durmuş Gün'e yapıldığı görülmektedir. Bu durumda anılan madde uyarınca, tebligatın nöbetçi amir veya subaya yapılmaması nedeniyle tebliğ işleminin şeklen usulsüz olduğu anlaşılmakla artık davacının bu adreste çalışıp çalışmadığını araştırmaya gerek bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/333 KARAR NO : 2021/2358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/512 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/104 Esas, 2020/512 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 17....