maddesi hükümlerine aykırılık oluşturduğu ve usulsüz olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2022 NUMARASI : 2022/240 ESAS 2022/351 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas İcra Dairesi’nin 2012/6109 E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibini 21.07.2022 tarihinde öğrendiklerini, müvekkile yapılan tebligatın açıkça usulsüz olduğu halde Sivas İcra Müdürlüğü'nce icra takibinin kesinleştirildiğini, müvekkilin mallarına haciz konulduğunu, bu aşamadan sonra aynı gün takibe, borca, yetkiye ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, ancak Sivas icra Müdürlüğünün itiraza karşı kurduğu gerekçede itiraz talebini 22.07.2022 tarihinde süre yönünden reddettiğini beyanla usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının...
iddia eden şirkete müvekkil şirketin borcunun olmadığını belirterek ödeme emrinin iptaline, ıttıla tarihinin 15/04/2022 olarak tespitine, takipte yetkiye borca ve tüm fer'ilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesine göre usulünce tebliğ edildiği, genel haciz yoluyla yapılan takiplerde faturadan kaynaklanan alacak için takip yapılamayacağı iddiasının borca itiraz olarak icra müdürlüğüne yapılmasının gerektiği, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından mahkeme usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine, senedin kabiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Şahısın yalan beyanlar ile müvekkilini borçlandırdıklarını, tebligatın yapıldığı tarihte tebliğ mazbatasına tebligatı alan şahsın müvekkilinin çarşıda olduğunu o ikamette kaldığını iddia ederek aldığını, ancak müvekkilimin tebligatın yapıldığı sırada Türkiye'de bulunmadığını, müvekkilinin yurtdışında yaşaması nedeniyle tebligatın müvekkilinin bulunduğu yerdeki Türkiye büyükelçiliği veya konsolosluğunca yapılması gerektiğini, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz edemeyen müvekkili için borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, tebligatın usulsüz olması nedeniyle tebligatın iptali ile tebliğ tarihi olarak 16/09/2022 tarihinin kabul edilmesini, borca itirazın kabulü ile takibin iptalini ve takibin durdurulmasını talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan her ne kadar yurt dışında yaşadığını iddia etse de bu hususu almak istemediği tebligatlar yönünden öne sürerek kendisine hukuki yollarla ulaşmayı kısıtlama amacı gütmektedir....
Davacı şirket adreste faaliyet gösterdiğinden ve tebligatın alınmaması üzerine kapıya yazı asılarak muhtara bırakıldığından tebligatın usule uygun olduğu anlaşılarak usulsüz tebligat nedeniyle yapılan şikayetin reddine ve yetki borca itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin Reddine" karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, icra dosyasında gerekçeli kararda yazıldığı gibi 08/01/2021 tarihinde taraflarına yapılan bir reddiyatın bulunmadığını, mahkemenin ihtarına rağmen davacı tarafın dosyaya itiraz dilekçesi sunmadığını, davacının borca itiraz etmediğini, icra dosyasına sunulmuş borca itiraz dilekçesi bulunmadığını, takibin kesinleştiğini, usulsüz tebligat davasında verilen ilamın kesinleşmediğini, istinaf yargı yoluna başvurduklarını, ayrıca dosya borcunun tamamının icra dosyasına yatırıldığını, dosyanın infazen kapatıldığını söyleyerek kararın kaldırılmasın istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre;davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacıya 17/11/2020 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu, İstanbul 16....
Hukuk Dairesi'nin 27/09/2021 tarih ve 2020/2151 E., 2021/2030 K.sayılı kesin nitelikteki kararı ile şikayetin kabul edilerek, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmek suretiyle nihayete erdirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı yan şikayet yargılaması devam ederken 04/08/2020 tarihinde icra dosyasına sunduğu dilekçesi ile ödeme emri tebligatına ilişkin usulsüz tebligat şikayeti yapılmış olduğunu, ayrıca borca itiraz edilmiş olduğunu, her türlü itiraz ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla haciz baskısı altında ve müvekkillerinin geri dönüşü olmayacak zararlarının önüne geçmek amacıyla işbu kere dosya borcunun ihtirazı kayıtla ödenmiş olduğunu, dosyada bulunan paranın alacaklı tarafa ödenmesine muvafakatlerinin olmadığını bildirdiği ve aynı gün icra dosyasına dosya borcunun yatırılmış olduğu anlaşılmıştır....