Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Gebze İcra Müdürlüğünün, icra dosyasına yönelik usulsüz tebligat şikayeti ile dosyada ki borca, yetkiye ve imzaya itiraz olduğunu, Gebze İcra Dairesi'nin 2022/26351 Esas sayısı dosyasından müvekkili aleyhine takip başlatıldığı, takibe istinaden düzenlenen Örnek 10 nolu ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, alacaklı olarak görünen taraf ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, senet üzerinde ki adresin ve telefon numarasının da müvekkili ile aynı olmadığını, ödeme emri tebligatının TK 21/2 şerhli olarak çıkarıldığını, muhatabın kapısına 2 no'lu haber kağıdının kapısına yapıştırılmadan muhtara teslim edildiğini, tebligat kanunu’nun 21. maddesi, tebligat kanunu’nun uygulanmasına dair yönetmelik’in 30. ve 35. maddesine uygun olarak yapmadığını, usulsüz tebligat şikayetlerinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, borca ve imzaya itirazlarının kabulünü talep...

    DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2019/125872 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklısı T3 görünen dosyadan askerde olduğu dönemde ev adresine tebligat yapılarak ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu nedenlerden dolayı şikayetin kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile takibin iptaline ve ödeme emrinin iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasının öğrenme tarihi olan 09/09/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek gecikmiş itirazın kabulüne, yetkiye takip konusu borcun tamamına, icra takibine, işlemiş faize, işleyecek faize, faiz oranına, ferilerine ve ödeme emrine itiraz ederek takibin...

    Bu durumda, emsal içtihat gereğince borçlunun, takipten ve usulsüz tebliğ işleminden en geç 06.02.2019 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir. Ancak bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen (7) günlük şikayet süresini geçirdikten sonra 24.01.2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesinin kararı isabetlidir. Diğer taraftan, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilse ve tebliğ tarihi talep gibi 17.01.2020 olarak düzeltilse dahi borca itirazın İİK.nun 168/5. maddesinde belirtilen 5 günlük süreden sonra 24/01/2020 yapılması nedeniyle de borca itirazın reddine karar verilmesi gerekecekti....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat, icra memur işlemini şikayet, İİK'nın 58 ve 62. maddeleri uyarınca borca itiraza ilişkindir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Somut olayda, davacı açıkça şikayetten vazgeçtiğini bildirmediğinden ilk derece mahkemesince esasa ilişkin değerlendirme yapılarak davacının taleplerine göre hüküm kurulması gerekirken borçlu adına kayıtlı taşınmazın ihalede satıldığı ve ihalenin kesinleştiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli değildir....

    İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi usulsüz tebligat şikayetinde şikayet süresi 7 gün olduğundan, davacının usulsüz tebligatı öğrendikten sonra 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunmamış olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    alacaklı tarafa ve vefat eden eşine hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını, takibe, borca ve faize itiraz ettiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin daha fazla mağduriyetine sebebiyet vermemek amacıyla öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra takibini öğrenme tarihi olan 16/08/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilmesine, icra takibine itirazları nedeniyle takibin durdurulması ile hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yaptırılan kolluk araştırmasında borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin konut olduğu ve tebligatı alan Cabir Keyunoğlu isimli kişinin 2B Bloğunun altında bulunan kuaförde çalışan berber olduğu bildirilmiş olup bu durumda davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilen adresin işyeri olmadığı ve tebligatı alan kişinin borçlunun daimi çalışanı olmadığı, bu sebeplerle davacı borçlunun tebligat usulsüzlüğüne dair şikayetinin yerinde olduğu anlaşıldığından şikayetin kabulü ile tebligatın usulsüz olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebligat usulüne uygun yapılmasa dahi muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılır ve karşı taraf takip alacaklısının bunun aksini yazılı ve resmi belgelerle kanıtlaması gerekir....

    , bu kararın temyizi üzerine, Dairemizce, "tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, 03.09.2015 tarihli imza sirkülerine göre de ...ın borçlu şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmakla, anılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine aykırı olduğunun kabulü ile tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihinin tespiti maksadıyla duruşma açılarak, takip dosyasında bulunan 04.02.2016 tarihli dilekçenin aslı temin edilmek suretiyle, bu dilekçede kaşe üzerindeki imzanın şikayetçi borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilen öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin ve imza itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve süresinde olduğunun anlaşılması halinde borçlunun imza itirazının esasının incelenmesi gerektiği.." belirtilerek...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "1- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile şikayetçiye yapılan ödeme emri tebligatının ıttıla tarihinin 27/07/2021 olarak DÜZELTİLMESİNE, 2- Süresinde yapılmış itiraz var ise; takibin türüne göre borca itiraz İcra Müdürlüğünce değerlendirileceğinden bu hususta mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu