"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 27/11/2014 tarih, 2014/22519-28611 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ itirazı ile birlikte yetki itirazında bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ itirazının kabulüne yetki itirazının ise reddine karar verdiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve sair itirazlarda bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, tahrifat iddiasının ise bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın kabul edilerek, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile icra takibinde ödeme emri, borçluya 20/04/2015 tarihinde, tebliğ edilmiş, borçlu ödeme emrine 18/05/2015 tarihinde muttali olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazında bulunmuştur....
Somut olayda, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne 14.12.2015 tarihinde sunduğu dilekçe ile usulsüz ödeme emri tebliğinden 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emrine, borca ve ferilerine itirazda bulunması üzerine, tebligat usulsüzlüğü itirazının icra müdürlüğünce değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle 24.12.2015 tarihinde itirazın reddine karar verildiği, yine borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda da usulsüz tebligattan 08.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirttiği görülmüştür. Bu durumda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 25.12.2015 tarihinde yaptığı usulsüz tebliğ şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin ve dolayısıyla borca itirazın bu gerekçe ile süreden reddi gerekirken, esası incelenerek yazılı gerekçe ile reddi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Mahkeme gerekçeli kararında özetle; "Davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlu adına "Turgut Özal Mahallesi 2288 Sok. B2 Blok No:21 Batıkent Yenimahalle/Ankara" adresine çıkartılan ödeme emri ekli tebligatın 15.05.2019 tarihinde "tebliğ muhatabın işte olduğunu ve birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisi Cabir Keyunoğlu imzasına tebliğ edilmiştir" şerhiyle tebliğ edildiği, davacı borçlunun mahkememize başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddasında bulunduğu, davalı alacaklının davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır. ......
İlk derece mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yargılama sırasında davacıların sair itirazlarının esasının incelenebilmesi için ön sorun olarak görüldüğü, bu hususta inceleme yapılmak suretiyle ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirtilen usullere uyularak yapılmadığından usulsüz kabul edildiği, ardından itirazların esasının incelemesine geçildiği görülmüştür. Mahkemece, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin yerinde olduğu kabul edilmiş ve bu kabul doğrultusunda borçlunun sair itirazlarının esası incelendiği halde, hükümde ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna yer verilmemiş olması hatalıdır. Usulsüz tebliğ şikayetinin esası bakımından yapılan incelemede, borçlu şirket yetkilisinin tebliğ anında mahalde hazır bulunup bulunmadığı ya da tebligatı alamayacak durumda olduğu tespit ve tevsik edilmeden yapılan tebliğ işleminin TK'nın 12 ve 13. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu açıktır....
Şikayete konu tebligat tarihinden önce, borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkarılıp tebliğ edilmeden iade edilen tebligatın; "muhatap firma tanınmıyor" şerhi ile iadesi usulsüz olup, bu tebligat esas alınarak TK'nun 35/4. maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Davacı adına TK 35'e göre yapılan tebligat usulsüz olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 5....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile İİK'nın 169. maddesi uyarınca açılmış kambiyo senetlerine mahsus takipte borca itiraz ve şikayet taleplerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu 21/1. maddesi, İİK'nın 169. maddesi, TTK'nun 750., 814.maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
SENEM BAYDOĞAN TÜRKEŞ Güzelhisar Mahallesi, İstiklal Caddesi, No:4, Aydın Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşavirliği, AYDIN DAVA : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR TARİHİ : 08/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ :10/08/2021 Aydın 2....
nun 21/1 maddesi gereğince tebligat yapılmış, borçlu 14.12.2018 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru ile icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Borçlu dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği konusunda ayrıca ve açıkça itirazda bulunmamıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmaması karşısında yetki itirazı, İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olup, mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 2....