WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda, mahkeme, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve usulsüz olduğunu tespit etmesi halinde, aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Borçlunun dilekçesinde, gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, HMK.nun 33. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespiti hakimin görevine giren bir konudur (HGK.5.6.1991- 1991/12- 258E-344K.). Ayrıca takibin şekli itibariyle icra dairesinde borca itiraz edilmemiş olması, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun ileri sürülmesine engel değildir....

İlk derece mahkemesi tarafından ; "...davacılara ödeme emrinin 19/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu md.21 uyarınca tebliğ edilen adresin davacıların eski mernis adresi olduğu, dava dilekçesinde davacıların eski mernis adreslerinin bulunduğu, adres değişikliğinin dava açılmadan kısa süre önce yapıldığı (28/07/2020) anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiş, yetki itirazı süresi içerisinde yapılmadığından yetki itirazının da süre yönünden reddine karar verilmiştir..." şeklindeki gerekçe ile "1- Şikayetin reddine, yetki itirazının süre yönünden reddine, 2- Borca itirazın süre yönünden reddine" karar verilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2020/511 ESAS- 2021/756 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3 icra müdürlüğünün 2020/619 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde müvekkil adına ödeme emri tebligatının "Pınar Mahallesi, 1235 Sokak, No:27/13 Esenyurt adresine 31/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, TK 10.maddeye göre tebligatın bilinen adrese yapılacağını, adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ yapılmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 16/06/2020 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

in temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı borçlunun, diğer itirazları yanında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa, muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” düzenlemesi mevcuttur. Şikayetçi ...'e çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, muhatabın dışarı gittiğinden bahisle aynı konutta daimi ikamet eden ve ehil olan takibin diğer borçlusu ... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu ...'e yapılan tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağı kapsamında 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olup usulsüzdür. O halde, mahkemece, şikayetçi ...'...

    a haber verildi" açıklaması ile 03/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup; yukarıda açıklandığı biçimde borçlunun tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği saptanıp tevsik edilmediğinden bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Mahkemece; Davacının imzaya ve borca itirazı yönünden; Davacının imzaya itirazının kabulü ile, kapatılan Kayseri 6.İcra Müdürlüğünün 2019/5122 Esas sayılı takip dosyasında İİK 170/3.maddesi gereğince takibin durdurulmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalı alacaklıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Davacının imzaya itirazı kabul edildiğinden, borca ve faize itirazı ile ilgili olarak Karar Verilmesine Yer Olmadığına, Davacının usulsüz tebligat şikayeti yönünden; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, kapatılan Kayseri 6.İcra Müdürlüğünün 2019/5122 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 26/06/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

        Tüm dosya incelendiğinde Numan ve T1 adına Yaylacık mahallesi, Yokuş sokak no:3 iç kapı no:8 Akçaabat/Trabzon adresine tebligat çıkarıldığı ve iade olduğu anlaşılmıştır. Davacıların mernis adreslerine mernis şerhsiz tebligat çıkması gerekirken mernis adreslerine (Yaylacık mahallesi Yokuş sokak no;28 iç kapı no;8 Akçaaabat/Trabzon) doğrudan TK 21/2'ye göre mernis şerhli olarak tebligat çıkarıltıldığı yani usulsüz olduğu Akçaabat İcra Dairesinin 2019/3429 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi ve Tebligat Kanun Uygulama Yönetmeliği'nin 30. maddesi gereğince, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlarda hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması gerekir....

        Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 16. maddesi kapsamında usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayet ve aşkın haciz şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece davacının imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde ileri sürmediği gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak davacının vekile tebligat yapılması zorunlu olduğuna yönelik şikayeti hakkında hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan ve taşkın haciz şikayeti bakımından taşkın haczin devamı süresince bu konuda şikayette bulunulabileceği dikkate alınmaksızın bu şikayet hakkında da hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir....

        Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Muhatap şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi, gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz....

        UYAP Entegrasyonu