WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 19.12.2013 gün ve 2013/33534 E., 2013/40538 K. sayılı ilamı ile; (...Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece süresinde gider avansı yatırılmadığından dava şartı yokluğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu öncelikle tebligat işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet olup başvuru bu haliyle İİK.nun 16.maddesine dayalıdır. Şikayet İcra ve İflas Hukukuna özgü bir kanun yolu olup, dava olmadığından Medeni Usul Hukukunda düzenlenen davaya ilişkin kurallar ve bu anlamda HMK'nın gider avansına ilişkin hükümleri şikayetler hakkında uygun düştüğü ölçüde uygulanır. Buna göre somut olayda borçluların başvurusu dikkate alındığında icra mahkemesince istenen 130,00 TL gider avansının olaya uygun düşmediği görülmektedir....

    Somut olayda borçlunun şikayeti tebligat usulsüzlüğüne ilişkin olup, borçlu dilekçesinde öğrendiği tarihi belirtmemiş ise de; dava tarihi itibariyle usulsüz tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Aksi alacaklı tarafından iddia edilmediğinden ve dosyada daha evvel haberdar olduğuna dair bir delil de bulunmadığından istemin süresinde olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek şikayetin yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; mahkemece tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek icra inkar tazminatına hükmedilmişse de, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddi halinde icra inkar tazminatı verileceğine ilişkin yasal düzenleme olmadığından tazminata ilişkin verilen karar da doğru değildir....

      İcra Müdürlüğünün 2018/2217 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip kapsamında davacıya ait İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Şemikler Mah., 25693 ada, 3 parsel, 10 nolu bağımsız bölüme 31/01/2019 tarihinde haciz konulduğu, kıymet takdir raporunun davacı borçluya 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 13/11/2019 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliği işleminin usulsüz olması nedeniyle kıymet takdir raporunun yeniden davacı borçluya tebliği ile davacı borçluya 103 davetiyesi tebliğini talep ettiği, bu talebe uygun olarak 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde ayrı ayrı davacı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir....

      , davacının yetki itirazının reddine, davacı T6 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, sair taleplerin ise süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/394 esas sayılı dava dosyasının dava konusu ile huzurdaki incelemeye konu dava konusunun birbirinden farklı olduğunu, 2021/394 esas sayılı davanın 14/09/2021 tarihinde sağlık sorunlarına dayanılarak gecikmiş itiraz talebinde bulundukları bir dava olduğunu, oysa huzurdaki davanın usulsüz tebligat şikayeti ve icra memur muamelesinin şikayeti sebeplerine dayalı bir dava olduğunu, dava dosyasına sunulan belediye yazısının 16/09/2021 tarihli olması karşısında müvekkilinin usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarihin de 16/09/2021 tarihi olduğunun izahtan vareste olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti için son tarih 23/09/2021 tarihi olmakla birlikte 21/09/2021 tarihinde ikame edilen davanın süre yönüyle reddinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Kocaeli 2....

      Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı usulsüz tebligat şikayeti ile kambiyo takibine borca ve imzaya itirazlarda bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Eldeki dava usulsüz tebligata ilişkin şikayetidir. İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2018- 17256 E.ç Sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiş, takibin bonoya dayalı kambiyo takibi olduğu görülmüş ve şikayet konu tebligat parçası incelendiğinde, tebligatın yakınanın kocasına 21.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği tesbit edilmiştir. Aynı konutta yaşayan yakınanın kocasına yapılan tebliğ işlemi geçerli olup, usulsüz tebligat şikayetinin reddine ve sair itirazların ise, "süresinde" olmaması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve itirazının REDDİNE," karar verildiği görülmüştür....

      İcra Müdürlüğünden alacaklı T3 tarafından borçlu Bekir Tüysüz'e karşı kambiyo senedine dayalı ilamsız icra takibi yapıldığını, alacaklı T3 tarafından takip usulsüz olarak kesinleştirildikten sonra kötü niyetli olarak, yasaya aykırı bir şekilde" Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanuna" aykırı bir şekilde borçlunun kimlik bilgilerinden nufus bilgilerinden tüm akrabalarının bilgisi, TC Kimlik Numaraları çıkarılarak, borçlu akrabalarına İİK. 89 gereği haksız ve usulsüz olarak haciz ihbarnamesi gönderildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, davacı müvekkili Ahmedi Şah Karaöksüz'e gönderilen haciz ihbarnamelerin tamamının usulsüz olarak TK 21 göre muhtara yapılmış olduğunu, gönderilen haciz ihbarnamelerinden davacının ne haberi ne de bilgisi olduğunu, icra dosyasındaki ihbarname tebligatları incelendiğinde ise; tebligat mazbatasında yazan sorulduğu iddia olunan isimlerin hiçbirinin tanınmadığı ve gerçek olmadığı uydurma isim olarak yazıldığının görüldüğünü, davacı müvekkili...

      Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda takibin kambiyo takibi olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayeti yanında borca itiraz ettiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde (sadece usulsüz tebliğ düzeltilmesi talebi varsa 7 gün) şikayet yoluna başvurarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemesi ve borca itiraz etmesi gerektiği, davacı vekili dilekçesinde takipten 22/06/2019 tarihinde haberleri olduğunu belirtmiş olduğu, buna göre dava açma süresinin son gününün 27/06/2019 tarihi Çarşamba gününe denk geldiği, bu günün resmi tatil olmadığı, davanın ise 28/06/2019 tarihinde açıldığı, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin yasal süre içinde yapılmadığı, borca itirazların da yine yasal 5 günlük süre içinde yapılmadığı anlaşıldığından davacının usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazlarının süre yönünden reddine...

      Somut olayda borçlu adına çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligat, borçlunun “il dışında olduğu” tespiti 30/05/2015 tarihinde yapılmış olup, muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmediğinden Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre usulsüz olduğundan alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir....

        Bu yöndeki şikayetin ise, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekmektedir. İİK.'nın 168/5.maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....

        UYAP Entegrasyonu