Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda icra hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Somut olayda, davacı taraf usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte gecikmiş itirazda da bulunduğunu beyan etmektedir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İtiraz eden borçluların murisi ...'ya ölümünden önce 29.01.2013 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve adı geçenin usulsüz tebligat şikayeti ya da borca itirazda bulunmadığı, ancak borçlu mirasçılarının borçlu murise yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, senet üzerindeki parmak izlerinin murise ait olmadığını, kime ait olduğunun anlaşılamadığını, murisin okuma yazma bilmediğini, borçlandırıcı işlemin noter kanalıyla yapılmaması nedeniyle geçerli olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istedikleri anlaşılmaktadır....
HD'nin 2022/3022 esas sırasına kaydedildiği ve henüz istinaf incelemesinin yapılmadığı, buna göre kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının usulsüz tebligat ile ilgili şikayetinin sonucu, eldeki imzaya itirazının sonucunu etkileyeceğinden, mahkemece İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/393 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele sayılması ve kesinleştikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. (benzer mahiyette Yargıtay 12. HD'nin 2016/12012 E. - 2017/4487 K. sayılı kararı) Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Borçlu vekili takip dosyasına sunduğu 17.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu 15/12/2015 tarihinde öğrendiklerini ifade ettiğine göre mahkemece; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yasaya uygun olarak kabul edildiğinden, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.12.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, Bursa 19. İcra Müdürlüğü'nün 2018/13527 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. HMK'nın 344. maddesi gereğince; istinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödendiği sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve sair itirazlara ilişkindir. İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/24297 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 16/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 29/12/2021 tarihinde açılmış olduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. HMK.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ DELİLLER : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti olmadığı halde mahkemece davacının talebini aşar şekilde usulsüz tebligat hakkında karar verildiğini, dava konusu olayda gecikmiş itiraz şartlarının mevcut olmadığını, tebligatın da usulüne uygun olduğunu, tebligatta ismi geçen komşu Emine Gökdemir'in davacının komşusu olduğu sonucuna ulaşıldığını beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 47.750,00 TL alacağa ilişkin olarak ilamsız takip yaptığı, çıkarılan örnek 7 nolu ödeme emrinin davacıya 03/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığından habersiz olduğunu, müvekkilinin takipten 06/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu ve 08/07/2020 tarihinde de borca ve imzaya itiraz şeklinde kendi el yazısıyla itirazda bulunduğunu, davacının muhtara yapılan tebligatın 02/07/2020 tarihinde yapıldığından haberi olmadığını, bu sebeple de süresi içerisinde usulsüz tebligata itirazda bulunmadığını, yapılan tebligatta açık usulsüzlük olduğunu, normal tebligat yapılmadan, TK 21/2'ye göre tebligat yapılamayacağını, bunun açık bir usulsüzlük olduğunu ve müvekkilinin de bundan haberi olmadığını, yapılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği incelenmeden, davacının bu yönde herhangi bir beyanı alınmadan yapılan bu değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, takibe konu olan bonodaki imzanın müvekkiline ait olmaması ve müvekkilinin...
Davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verildiğinden usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmesinin herhangi bir etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B....