Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ödeme emri ve tebligat işlemine şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı sair şikayet ve itirazlarının yanında, usulsüz tebligat şikayeti, ödeme emrinde eksiklikler bulunduğu, dayanak belgenin tebliğ edilmediğine yönelik itirazda da bulunmuş, ancak mahkemece, bu hususlarda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

Davacı ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ödeme emirlerinin iptali ile tüm hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkiline ait olan Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Kavakyazısı Mevkiinde bulunan, 2496 ada, 3 parsel 4 numaralı bağımsız bölümün müvekkilinin haline münasip evi olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin ve meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. Ortaköy (Aksaray) İcra Müdürlüğünün 2011/594 Esas sayılı dosyasındaki ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü ve meskeniyet şikayeti ile ilgili istinaf talebinin incelenmesinde; Davacıya her üç icra dosyasından çıkartılan 103 davetiyeleri 11/03/2019 tarihinde, tebliğ edilmiştir. Davacı 18/03/2019 tarihinde yasal 7 günlük süre içinde meskeniyet şikayeti davası açmıştır....

tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Dava İİK'nun 16. ve T.K'nun16. maddeleri uyarınca yapılmış usulsüz tebligat şikayetidir.  7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” denilmekte olup Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin “Tebliğ evrakı muhatap işte olduğundan çalışanı Cuma Doğan imzasına tebliğ edilmiştir....

Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; yerel mahkemenin davalı tarafa tebligat çıkartmadan dosya üzerinden karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının mernis adresine tebligat yapıldığını ve Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca haber verme kağıdının kapıya yapıştırılma tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, posta memuru tarafından yapılan işlemin usule uygun oluğunu, icra memuru ve posta memurluğu tarafından yapılan işlem nedeni ile davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi ve taraflarına yargılama gideri yükletilmesi işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet niteliğindedir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. Bursa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2021/5581 esas sayılı dosyası ile, davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı-borçluya 15/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Tebligat Yasası’nın 19 maddesi gereğince, “tutuklu ve hükümlülere ait cezaevi adresine çıkarılan tebligat bizzat kendilerine yapılır. Bu tebliği, hükümlü veya tutuklunun bulunduğu cezaevi veya müessese müdürü, bunlar da yoksa orayı idare eden memur temin eder. Tebligat bu kişilere yapılamaz. Tebligat hiçbir zaman hükümlü veya tutukludan başkasına yapılamaz”....

Bunun yanında mahkemece ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de gerekçe kısmında sadece meskeniyet şikayeti yönünden değerlendirme yapıldığı, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği yönündeki gerekçe ile her iki talebin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görüldüğünden ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddi kararı yönünden gerekçede hata edildiği açıktır. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddi gerekçesi doğrultusunda ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımından reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan gerekçenin düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gereklidir....

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu ödeme emrinin Cevdet Tiren isimli kişiye tebliğ edildiğini, ancak Cevdet Tiren'in tebliğ tarihinde şirket yetkilisi olmadığını ve Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları ile de bu durumun ortaya çıkacağını, Tebligat yönetmeliğinin 21.maddesine göre tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğunun açık olduğunu ve açtıkları davanın süresinde olduğunun kabulünün gerektiğini, emsal Yargıtay kararında da belirtildiği üzere tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğunun açık olduğunu, takibe dayanak senedin taraflar arasında akdedilmiş olan 09/03/2017 tarihli protokolün 2.8 maddesinde düzenlendiğini ve sözleşme ekinde takibe konu senedin teminat senedi olarak davalıya teslim edildiğini, protokolde açıkça yazılı olduğu üzere söz konusu senedin teminat senedi olduğunu ve senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılmasının mümkün olmadığını...

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkiline çıkarılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, çıkarılan ilk tebligatta T.K. 21/2 maddesinin uygulandığını ve bunun Tebligat Kanununa aykırı olduğunu, tebliğ mazbatası üzerinde bilgilendirmenin yapıldığı iddia edilen güvenlik görevlisinin imzasının bulunmadığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını ve yetkili dairelerin ... İcra Müdürlükleri olduğunu, takip talebi ve ödeme emrinde alacağın EURO cinsinden belirtildiği ve TL karşılığının belirtilmediği bu hususun İİK'nın 58. maddesine aykırı olduğu iddiaları ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, takip dosyasında ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapıldığını, ödeme emrinde talep edilen toplam miktarın TL cinsinden belirtildiğini ve ödeme emrinin İİK'da belirtilen hususlara uygun olduğu iddiaları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmü yer almaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmekte ise de yukarıda belirtilen HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak sonuca gidilmelidir....

      UYAP Entegrasyonu