Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....
tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2020/5924 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olup, müvekkili tarafından söz konusu takibe 21.08.2020 tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz edildiğini, söz konusu itiraz nedeniyle bu sefer yetkili Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2020/12249 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, doğrudan müvekkilinin mernis adresine tebligat çıkarıldığını, tebligatın iade gelmesi sonrasında ise, Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılarak dosyanın kesinleştiğini, müvekkilinin, hesaplarına ve malvarlığına bloke konulmasıyla durumdan 24.02.2021 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, iş bu dosya kapsamında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, dosyada müvekkilinin bildirmiş olduğu ve bilinen son adresine değil, doğrudan mernis adresine tebligat çıkarılması ve iade geldikten sonra da Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek tebligatın usulsüzlüğünün...
Somut olayda borçlu adına çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligat, borçlunun “il dışında olduğu” tespiti 30/05/2015 tarihinde yapılmış olup, muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmediğinden Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre usulsüz olduğundan alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının usulsüz tebligat konusunda dahli olmasa da Mahkemeye vermiş olduğu cevap dilekçesinde tebliğin usulsüzlüğünün reddi talep edildiği ve yargılama yapılmasına sebebiyet verdiğini, takip talebinde borç bir belgeye dayandırılmış olmasına rağmen dosyaya hiç bir belge sunulmadığını, alacağın belgeye dayanıldığı yönündeki beyan dikkate alındığında zaten davalı yanca kabul edilen belge hususunun mahkemece gözden kaçırıldığını, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti kabul olduğundan ve itiraz da yetki itirazı da mevcut olduğundan İcra dairesi yetkisiz hale geleceğini ve ödeme emrinin iptalinde yasal bir engel bulunmadığını, bu nedenle Sayın Mahkemece ödeme emrinin iptalini ve vekalet ücreti hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kredi borçlusu ve ipotekli taşınmaz maliki aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, ipotekli taşınmaz malikinin örnek 6 icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinde ve takip talebinde bulunması gereken unsurların bir kısmının bulunmadığını, kat ihtarının kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....