İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2021/375 ESAS 2021/577 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2021/23928 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibi ile alacaklısı T3 Hayvancılık Anonim Şirketi görünen dosyadan müvekkilinin ikamet adresine örnek no 7 ödeme emri gönderildiğini, ancak o sırada müvekkili evde olmadığı için tebligatın misafirlik maksadıyla tebliğ adresinde bulunan müvekkilinin ablasına tebellüğ edildiğini, müvekkili ile ablasının birlikte yaşamadığını, ikametgah evrakı incelenince müvekkilinin ablasının farklı bir konutta oturmuş olduğunun açık ve net bir şekilde görüleceğini, müvekkilinin...
nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-BORCA ve İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2019/29620 esas sayılı takip dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkili şikrete gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, takip konusu senetlerin üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ödeme emri tebligat tarihinin 29/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından iddialarının hiçbir şekilde belgelendirilmediğini, ispatlayamadığını, müvekkilin alacağının davacının ticari defterlerinde dahi göründüğünü, bu nedenlerle, davanın reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 23/01/2020 gün 2019/575 E. 2020/48 K....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte; borçlu, 26/11/2018 tarihli itiraz dilekçesinde; borca itiraz ve şikayetlerinin yanında, icra müdürlüğünce kendisine yasal olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığını da ileri sürmüştür. Borçlunun tebligat hususundaki bu beyanının, ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet olarak kabulü gerekir....
(Yargıtay 34 XX 315/7290Esas 2022/9215Karar) Muhatap İcra Müdürlüğü'ne 01/08/2022 tarihinde itiraz etmiş olup, tebligata, icra takibine ve takibe konu borca bu tarih itibari ile muttali olmuş ancak tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti 06/09/2022 tarihinde mahkememize yapmış olup, yapılan şikayet süresi içerisinde olmadığından reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın yasaya aykırı olduğunu, tebligat usulsüzlüğünün kamu düzenine ilişkin ve süresiz şikayete tabi olduğunu, mahkemenin tanıklarını dinlemeden deliller toplanmadan karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte senette lehtar olduğunu ancak protesto edilmediğini ve dolayısıyla alacaklının kendisini takip hakkı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, kambiyo hukuku bakımından şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi" gerekli olup, bu durumda, usulsüz tebliğ şikayeti, 7 günlük süreden sonra yapılmış olmakla icra emri tebliğ işlemi kesinleşmiştir. Bu durumda Mahkemece, usulsüz tebliğ ve diğer şikayetlerin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
DAVA Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz olduğu, borca ve fer'ilerine itiraz ettikleri, Ticaret Sicil Gazetesi evrakından anlaşılacağı üzere borçlu şirketin yetkililerinin...ve ... olduğu, belirtilen kişilerin 20 yıl süre ile yetkili kılınmış olduğu, başkaca bir yetkili bulunmadığı, anılan senet metninde bulunan imzanın borçlu şirket yetkililerine dolayısıyla borçlu tüzel kişiliğine ait olmadığı iddiaları ile usulsüz tebligat nedeniyle 27.11.2017 öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, borca konu takibin iptaline, karşı taraf aleyhine İİK'nın 170. maddesi uyarınca %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/45398 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, alacaklı tarafın icra dosyası düşen ve zamanaşımına uğrayan alacak ile ilgili tekrar takibe geçtiğini, asıl alacak bakımından 6 sıfır silinmeden esas takibe geçildiğini, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini ve usulsüz olarak muhtara bırakıldığını, postacının haber kağıdı bırakmadığını, komşulara da haber vermediğini, takipten 23/07/2019 tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca müvekkilinin babasını sürekli hastaneye götürdüğünü, daha sonra hastaneye yatmış olması nedeni ile refakatçılık yaptığını, borca ve faize itiraz ettiklerini, takibin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduklarını söyleyerek gecikmiş itirazın kabulüne, usulsüz tebligata dayalı takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Davacı dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetkiye ve borca itiraz ettiği halde, Mahkemece HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti değerlendirilmeden, süresinde ileri sürülüp sürülmediği dikkate alınmadan doğrudan yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki Mahkemece 28.04.2021 tarihli tensip zaptının 15 nolu ara kararında '' Senete keşide yeri İstanbul olduğundan yetki itirazının reddine'' dair karar tesis edildiği, bu ara karardan dönülmeden nihai kararda yetkisizlik kararı verilmesi de kendi içerisinde çelişki yaratmaktadır....