Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/ 12621 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkiline 1., 2., 3. haciz ihbarnameleri gönderildiği, tebligatların muhtara bırakıldığı müvekkiline uluşmadığından itiraz edilemediğini, müvekkilinin borçlu olarak eklendiğini, dosyanın incelenmesinde haciz ihbarnamelerinde icra müdürlüğünün E-imzasının bulunmadığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu, tebligat mazbataları dönmeden veri tabanınından yapılan sorgulamaya göre yeniden tebligat çıkarıldığını ve usulsüz olduğunu, birinci haciz ihbarnamesinin muhatabın nerede olduğu araştırılmadan muhtarlığa teslim edildiği, birinci haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 2 ve 3. Haciz ihbarnamelerinin çıkarılamayacağını ve yok hükmünde olduğunu, 2. Ve 3. Haciz ihbarnameleri tebligatlarının da usulsüz olduğunu ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptaline, tebligat tarihlerinin 02/09/2021 olarak düzeltilmesine, İİK 65. Maddesi gereği gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Öncelikle, müvekkilin tüm malvarlığına usulsüz tebliğ işlemine dayanılarak haciz konulduğundan ve bu dosyada verilecek olan kararın beklenmesi halinde müvekkilin malvarlığının satılması ihtimali bulunduğundan tensiple birlikte teminatsız olarak Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasındaki tüm işlemlerin durdurulmasına, bu talebin reddi halinde satış işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz. Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasında müvekkil hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yoluna gidilmiş, müvekkile herhangi bir tebligat yapılmadan takip kesinleştirilmiştir. Müvekkil bu durumdan 22.12.2022 tarihinde haricen haberdar olmuş, aynı gün icra dairesine müracaat ederek itirazda bulunmuştur. Söz konusu icra takibinin başlatıldığı tarihlerde müvekkil cezaevinde tutuklu olduğundan kendisine ulaşan bir tebligat olmamıştır. Dosyayı UYAP’tan incelediğimizde de herhangi bir tebliğ mazbatasına ulaşamadık....

takibinde, şikayetçi üçüncü kişiye 89/1, 2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, şikayetçinin haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ve ihbarnamelerin yasaya uygun düzenlenmediğini ileri sürerek her üç ihbarnamenin de iptaline karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine hükmedildiği, şikayetçi yanca istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince şikayetçinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine; usulsüz tebligat şikayetinin sürede olmadığından reddine, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinde 89. maddenin 2,3,4 ve 5. fıkraları bildirilmediğinden ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, usulüne uygun 89/1 ve 89/2 çıkarılmadan 89/3 gönderilemeyeceğinden bahisle, ihbarnamelerin usule uygun düzenlenmediğine ilişkin şikayetin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2020 NUMARASI : 2020/241 ESAS- 2020/455 KARAR DAVA KONUSU : TEBLİĞ USULSÜZLÜĞÜ ŞİKAYETİ VE KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine yapılan takipte davacının mernis adresine gönderilen ilk tebligatın muhatabın tanınmadığı gerekçesi ile bila tebliğ dosyaya iade edildiğini, birinci tebligattan sonra Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi gereğince tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini ve dosyada davacının taşınmazına haciz işlemi uygulandığını, Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre yapılan tebligata esas alınan ve bila gelen 28.5.2019 çıkış tarihi tebligatın beyanda bulunan komşunun ismi alınıp imzası alınmaması nedeni ile kanunun 21 / 1 ve 23 / 7 maddeleri ile yönetmeliğin 30 ve 35. maddelerine aykırı olduğunu, usulsüz olan bu tebligat esas alınarak yine kanunun 21/2 maddesine göre yapılan ikinci tebligatında usulsüz kabul edilmesi gerektiğini, zira yasak ağacın meyvesinin...

    kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, takip dosyasına sunulan 04/02/2016 tarihli dilekçenin aslı bulunamadığından üzerinde imza incelemesinin yapılamadığı, bu halde belge altındaki imzanın borçluya ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetin süresinde olduğu kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 11.04.2016 olarak düzeltildiği ve bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin davacı borçlunun fatura adresine tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, bilinen en son adresine TK'nun 20. maddesi uyarınca tebligat yapılmadığını, icra dosyasında 12/10/2021 tarihinde fiili haciz işlemi yapıldığını, tebligatın usulüne uygun yapıldığını, kabul etmemekle beraber fiili haciz tarihi olan 12/10/2021 tarihinden itibaren yaklaşık 5 ay sonra iş bu davanın açılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının takipten daha önce haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yönelik usulsüz tebligat şikayetidir....

      İCRA HUKUK MAHK TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/786 ESAS- 2021/129 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından düzenlenen ödeme emrinin tarafına usulsüz tebliğ edildiğini, Uyap vatandaş portaldan icra dosyasında tarafına tek bir tebligat bulunduğunu gördüğünü, evlenmeden önce ailesinin yaşadığı, yılın belli dönemlerinde oturdukları adrese tebligat çıkarıldığını, doğrudan muhtara tebliğ yapıldığını, tebligatın yapıldığı tarihteki adresin tebliğ adresi olmamasına rağmen doğrudan muhtara yapılan tebligattan haberdar olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihini 20/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini ve icra dosyasına yaptığı itirazının süresinde olduğunun tespitine, borca, faize, faiz oranına, vekalet ücretine ve tüm tutarlara itirazının kabulüne, 657 Sayılı Kanuna tabi kamu kurumunda çalışması nedeniyle hakkında disiplin...

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet ve diğer itirazları yanında, zamanaşımı itirazında da bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26/09/2019 tarih 2019/357 esas 2019/672 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı üçüncü kişi vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 7.İcra Dairesinin 2018/5528 esas sayılı dosyasından alacaklı tarafından müvekkili şirkete, şirketlerinin eski çalışanı olan borçlu Hakan Karagöz'ün borcundan dolayı 19/02/2019 tarihinde 1. haciz ihbarnamesi, 05/03/2019 tarihinde 2.haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, borçlunun bu haciz ihbarnamelerinden önce sadece 1 ay çalışmış olduğu halde müvekkili işyerinden maaş ve sair hiçbir alacağı kalmamış şekilde ayrılmış olduğu halde alacaklı tarafından müvekkiline maaş haciz müzekkeresi gönderilmesi gerekirken haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkiline son olarak gönderilen 3.haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğunu, müvekkilinin 1. ve 2....

          UYAP Entegrasyonu