Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., TK md. 21/2., 667, 670, 675 sayılı KHK'lar, 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, şikayetçi borçlular ile alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanı sıra ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçların kaydına konulan hacizlerin usulsüz olduğunu, bu nedenle haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu yöndeki şikayetlerin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışında kalan itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan tebligatın, TK. md. 21 hükmü yerine getirilmediği için usulsüz olduğunu, müvekkili şirketin icra emrinde belirtilen bağımsız bölüme çıkmadığını, tebligat adresinde kimse olmadığı şeklindeki güvenlik görevlisi beyanı ile tebligat haber kağıdını kapıya koymaksızın işlem yaparak usulsüz olarak icra emrini muhtara tebliğ edildiğini, tebligat memurunun söz konusu usulsüz davranışı nedeniyle şikayete konu dosyanın icra emri müvekkili şirkete tebliğ edilemediğini yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklı tarafça aynı alacak için birden fazla icra takibi yolu başlattığını, usulsüz tebligat ve devamındaki işlemlerden dolayı müvekkili şirketin 3 adet taşınmazı değerinin çok altında satışa çıkarıldığını, İstanbul 10....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle asıl dosyada davacı tarafın ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti bakımından yapılan incelemede; davacıya çıkarılan ilk tebligatın iade gelmesi üzerine davacının adresinin yurt dışı adresi olması nedeniyle alacaklı vekili tarafından 11/12/2018 tarihli dilekçe ile Tebligat Kanun'un 25. maddesine göre davacıya tebligat yapılmasının talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından 17/01/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliği için Lyon Başkonsolosluğu'na TK 25/a maddesi uyarınca yazı yazıldığı, Lyon Başkonsolosluğu tarafından 26/04/2019 tarihinde yazı ile ilgili tebligatın "mahalli posta idaresince adresi doğru olduğu halde ilgilisi tarafından teslim alınmadı" şerhi ile yasal bekleme süresi bitiminde (30 gün) Başkonsolosluklarına iade edildiği şeklinde cevap verildiği, Tebligat Kanun'un 25/a maddesinde "Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilince müvekkili aleyhine davalı banka tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2021/4549 ve 2021/4550 Esas sayılı takip dosyaları ile ilamsız takip başlatıldığını, bahse konu takiplerdeki ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinden gecikmiş itirazda bulunduklarını, ayrıca mirasın reddi nedeniyle takibin iptali ve davacı borçlunun maaşı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde gecikmiş itiraz talebi usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile belirtilen tarih itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine, dava konusu her iki takip dosyalarındaki hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
Noterliğine ait 34809 yevmiye numaralı vekaletnamede de alacaklının kendi adresini tebligat yapılan adres olarak gösterdiği anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2015/16889 sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin 27/11/2015 tarihinde "gösterilen adreste muhatabın yetkili personeli Adile Taşkıran imzası ile tebliğ edildi" açıklaması ile tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın Tebligat Kanunu. Yönetmeliği ve yerleşik yargı kararları kapsamında usulsüz olduğunu, ayrıca TTK'nun 776/1 maddesinin (b) bendine göre , bononun kambiyo vasfında da olmadığını, bu nedenlerle tebligatın usulsüz olmasından dolayı iptaline, tebliğ tarihinin müvekkilince öğrenme tarihi olan 14/07/2016 olarak düzeltilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/6286 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, dosya kapsamında gönderilen ödeme emrini içerir tebligat parçasının Tebligat Kanunu 35/2. maddesine aykırı olarak tebliğ edildiğini, takibin kötü niyetli olarak kesinleştirildiğini, ayrıca takibin yetkisiz yerde açıldığını, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin icra takibinden haricen haberdar olduğunu, söz konusu tebligatın iptali ile öğrenme tarihinin 05.07.2019 olarak kabulüne, süresinde yapılan yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere ilişkin gecikmiş itirazımızın kabulü ile takibin öncelikle tedbiren yargılama sonucunda da kesin olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/376 KARAR NO : 2021/2458 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/356 ESAS, 2020/595 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/356 Esas, 2020/595 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İzmir 6....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/2251 esas sayılı dosyası ile ilamsız olarak başlatılan takibe ilişkin ödeme emri usul ve yasaya aykırı olarak tebliğ edildiğini ve dosyanın kesinleştirilmek süretiyle davacının tüm banka hesapları ile malvarlığı üzerine usulsüz haciz tatbik edildiğini, davacının takipten maaş hesabına konulan bloke ile 21.6.2022 tarihinde haberdar olduğunu, mahkemece, davacının usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespit edilerek, öğrenme tarihi itibariyle tebligat tarihinin 21.6.2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini, ayrıca takip Zonguldak İdare Mahkemesinin 2016/987 esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan ancak Danıştay kararı gereğince fuzuli ödenen tutarın iadesine yönelik olmakla ilamlı icranın iadesi yoluna gidilmesi ve vekil sıfatıyla takip edilen ilamdan kaynaklı olmakla vekile tebliği gerekirken ilamsız takiple asile yapılan tebliğler ve yapılan takibin usulsüz olduğunu, davacının Zonguldak İdare Mahkemesinin 2016/987 esas sayılı dosyasına istinaden % 100...