İcra Müdürlüğünün 2020/3658 Esas sayılı dosyasında yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takibi öğrenme tarihinin 04.09.2020 tarihi olarak kabul edilerek düzeltilmesini, takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ve şikayet etmiştir. CEVAP: Davalının davaya cevap vermediği görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Mahkememiz dosyasının Erzurum 2.İHM'sinin 2021/83 Esas 2021/75 Karar sayılı görevsizlik (iş bölümü nedeniyle) kararı nedeniyle mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce celp edilen Erzurum 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek usulsüz tebligatın iptalini, hacizlerin kaldırılmasını ve diğer şikayet sebeplerini bildirmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligata ıttıla tarihinin 14.05.2014 olarak belirlenmesine, yeniden ödeme emri tebliğine, diğer hususların reddine karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/4729 esas sayılı dosyasından müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin bu durumu 09/03/2022 tarihinde öğrendiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu ve geçersiz olduğunu, 103 davet kağıdının da usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 103 davet kağıdının da öğrenme tarihinin de 09/03/2022 tarihi olarak kabulünü talep ettiklerini, usulsüz ve geçersiz olduğunu, ödeme emrine itiraz süresinin başlangıç tarihinin öğrenme tarihi olan 09/03/2022 olarak kabulü ile 09/03/2022 tarihinin tebligat tarihi olarak düzeltilmesine, icra müdürlüğünün 10/03/2022 tarihli işleminin kaldırılmasına, borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, müvekkilinin taşınmazlarındaki, araçlarındaki ve tüm banka ve diğer tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Bu nedenle borçlu T1 izinli olması sebebi ile mernis adresine ödeme emri tebliğini" istemiş ve bunun üzerine icra müdürlüğü müvekkiline içeriğinde ödeme emri olan "54" barkod numaralı tebligat gönderildiğini ve bu tebligat müvekkilinin çarşıda olduğunu, bu sebeple aynı adreste bulunan "annesi Emine Gürbüz"e 07/11/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, Emine Gürbüz'ün müvekkilinin annesi olmadığını, ve aynı adreste oturmadığını, Emine Gürbüz'ün müvekkilinin babası ile dava sonradan evlenen kişi olduğunu, Emine Gürbüz'ün aynı binanın 9 numaralı dairesinde ikamet ettiğini, müvekkilinin 17 numaralı dairede ikamet ettiğini, müvekkilinin kısıtlı olduğunu, vasisi varken kendisine tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu beyan ederek, ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....
Davalı tarafça kararda hacizlerin kaldırılması ve durdurma kararı verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının bu yönde talebinin bulunması ve tebligatın usulsüzlüğünün tespit edilmesi karşısında mahkemece verilen kararda isabetsizlik yoktur....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takipten 07/03/2016 tarihinde haberdar olduklarını, takibin usulsüz tebligat sonucu kesinleştirildiğini, icra emrinin tebliğ edildiği.......... müvekkiline vekillik yapmadığını, adı geçen Avukata yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca icra takibinde alacaklı olarak görüne.............tüzel kişiliği olmadığını belirterek takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece tebligat yapılan Avukatın adının ilamda yazılı olmadığı gibi vekil olarak da görev yaptığına ilişkin bir bilgi bulunmadığı dolayısıyla icra emri tebligatının usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğnde;...........30.06.2015 tarihli yazı cevabına göre takibe dayanak ...................
Davalı alacaklı T5 vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iddia ve taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, tebliğin usulsüzlüğüne dair beyanlarını kabul etmediklerini, 24/06/2021 tarihli maaş haczi müzekkeresinin şirkete usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin İİK. md 16 gereğince süresinde ikame edilmediğini, davacı şirkete maaş haczine ilişkin tebligatın usulsüz tebliğ edilse de davacı tarafın haciz müzekkeresine istinaden icra dosyasına 06/08/2021 tarihli müzekkere ile verilen yanıtta maaş haciz müzekkeresini 06/08/2021 tarih itibariyle ıttıla etmiş olduklarının ortada olduğunu, davacı tarafın dosyaya sunduğu 26/10/2021 tarihli maaş haczi müzekkeresine verdiği yanıt içeriği ile 06/08/2021 tarihli yanıtlarının aynı olmasının da tebliğin 06/08/2021 itibariyle yetkili kişilere ulaştığını ortaya koyduğunu belirterek davacı tarafın süresinde olmayan usulsüz tebliğ ve hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....
Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olan 18.03.2014 tarihine nazaran 25.03.2014 tarihinde yaptığı usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük sürededir. Buna göre, usulsüzlüğü iddia edilen 08.03.2013 tarihinde yapılan tebligattan önce, bu tebligata ıttıla edildiğine yönelik mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....