Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece, boçluların takibi öğrendiklerini beyan ettikleri tarihten daha önceki bir tarihte haberdar oldukları tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2014/7316 eski Esas) sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin muhtar imzasına 18/11/2018 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini, takibin müvekkili tarafından şifahen öğrenildiği tarihte yasal süresi içinde icraya itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce itirazın reddedildiğini, müdürlük kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, sözkonusu icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, usulsüz olarak yapılan ödeme emri tebligatı nedeniyle icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin devamına, haksız itirazın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "davacı borçlu ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığını, bu nedenle borca itirazının kabulünü talep etmiştir....

    kaynaklandığını, geçikmiş itirazlarını sunduklarını, İİK'nın 65.maddesinde yer alan "kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle itiraz edilememesi" olgusunun somut olayda vuku bulduğunu, zira icra dosyasında müvekkiline usulsüz tebligat yapıldığını ve usulsüz tebligata istinaden takibin kesinleştirildiğini, itiraz haklarının ellerinden alındığını, bunun üzerine usulsüz tebligatın Mahkemece tespiti için dava ikame edildiğini ve bunun sonucu ile yargının tespitinin beklendiğini, bu halde açıkça ortaya konmuş bir borca itiraz iradesinin olduğunu, bu iradenin İstanbul 24....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....

      aynı adreste oturmadığını, PTT memuru tarafından adrese hiç gidilmeden, doğrudan muhtarlığa tebligat teslim edildiğini, bununla birlikte tebligat mazbatasında tarihinde yazmadığını, müvekkilinin takibi e-devlet sistemi üzerinden 06/10/2020 tarihinde öğrendiğini ve öğrendiği gün takibe itiraz edildiğini, bu nedenle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihi olan 06/10/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, itirazın bu tarihte olması hasebiyle itirazın süresinde olmadığından bahisle takibin durdurulmamasına ilişkin işlemin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü’nün 2020/5924 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olup, müvekkili tarafından söz konusu takibe 21.08.2020 tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz edildiğini, söz konusu itiraz nedeniyle bu sefer yetkili Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2020/12249 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, doğrudan müvekkilinin mernis adresine tebligat çıkarıldığını, tebligatın iade gelmesi sonrasında ise, Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılarak dosyanın kesinleştiğini, müvekkilinin, hesaplarına ve malvarlığına bloke konulmasıyla durumdan 24.02.2021 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, iş bu dosya kapsamında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, dosyada müvekkilinin bildirmiş olduğu ve bilinen son adresine değil, doğrudan mernis adresine tebligat çıkarılması ve iade geldikten sonra da Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek tebligatın usulsüzlüğünün...

      Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile takibin iptaline yönelik talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        davalı tarafından yargılama aşamasında ileri sürülmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 05/09/2018 tarihi olarak düzeltilmesine, takip şekline göre yetkiye ve borca itiraz icra müdürlüğüne sunulması gerektiğinden bu itirazların reddine karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

        UYAP Entegrasyonu